in any place

listen to the pronunciation of in any place
İngilizce - Türkçe

in any place teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

anywhere
(herhangi) bir yere
anywhere
(herhangi) bir yerde
anywhere
her/hiç bir yerde/yere
anywhere
neresi/nereye/nerede olursa olsun
anywhere
herhangi bir yerde

Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor. - Tom isn't currently working anywhere.

Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor. - Tom says he thinks he could live anywhere.

in place
uygun
anywhere
hiç bir yere

Pazartesi hiç bir yere gitmiyorum. - I'm not going anywhere on Monday.

Odan temiz olana kadar hiç bir yere gitmiyorsun. - You're not going anywhere until your room is clean.

anywhere
hiçbir yerde

Tom Mary'yi hiçbir yerde görmedi. - Tom didn't see Mary anywhere.

Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar. - They looked everywhere for him, but couldn't find him anywhere.

anywhere
bir yer: He never goes anywhere. Hiçbir yere gitmez. Do you need anywhere to stay? Kalacak bir yere ihtiyacın var mı? I couldn't find it
anywhere
her yere

İstediğiniz her yere gidebilirsiniz. - You may go anywhere you like.

Tom nadiren her yere yürür. - Tom seldom walks anywhere.

anywhere
herhangi bir yere veya yerde
anywhere
herhangi bir yere

Herhangi bir yere gitmek istemiyorum. - I don't want to go anywhere.

Herhangi bir yere gitmek istemiyorum. - I do not want to go anywhere.

anywhere
bir yere

Tom herhangi bir yere gitmek zorunda değildir. - Tom doesn't have to go anywhere.

Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir. - His daughter is eager to go with him anywhere.

anywhere
herhangi bir yer

Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor. - Tom says he thinks he could live anywhere.

Herhangi bir yerde bir telefon var mı? - Is there a telephone anywhere?

in place
yerinde

Şimdi her şey yerinde. - Everything is in place now.

Zaten her şey yerinde. - Everything is in place already.

İngilizce - İngilizce
anywhere
in place
Without changing position

They ran in place with full packs for an hour.

in place
In a proper position
in place
Established; in operation
in place
Into position; into place

The girders were carefully set in place.

in place
In an original position
in place
Used as a location adverb for a figurative location

New procedures were put in place.

in place
situated properly
in place
in the original or natural place or site; "carcinoma in situ"; "the archeologists left the pottery in place"
in any place

    Heceleme

    in a·ny place

    Türkçe nasıl söylenir

    în eni pleys

    Telaffuz

    /ən ˈenē ˈplās/ /ɪn ˈɛniː ˈpleɪs/