in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere

listen to the pronunciation of in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere
İngilizce - Türkçe

in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

elsewhere
başka bir yere

Evimiz yanıyor ve biz başka bir yere bakıyoruz. - Our house is burning and we look elsewhere.

Maalesef hiç biriniz işi yapma yeteneğine sahip değilsiniz. Biz işimizi başka bir yere götürüyor olacağız. - I am afraid none of you are capable of doing the job. We will be taking our business elsewhere.

elsewhere
başka yere başka yerde
elsewhere
başka bir yer

Tom başka bir yerde gerekli. - Tom is needed elsewhere.

Başka bir yerde ilgilenmem gereken şeyler var. - I have things to attend to elsewhere.

elsewhere
başka yerde

Tom'un aklı başka yerde. - Tom's mind is elsewhere.

Başka yerde bilgi aramaya karar verdi. - He decided to seek information elsewhere.

elsewhere
başka yere

Tom başka yere alışverişe gitti. - Tom went shopping elsewhere.

Dizüstü bilgisayarımı burada bulamıyorum; onu başka yere koymuş olmalıyım. - I can't find my notebook here; I must have put it elsewhere.

İngilizce - İngilizce
elsewhere
in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere