in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere

listen to the pronunciation of in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere
İngilizce - Türkçe

in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

elsewhere
başka bir yere

Maalesef hiç biriniz işi yapma yeteneğine sahip değilsiniz. Biz işimizi başka bir yere götürüyor olacağız. - I am afraid none of you are capable of doing the job. We will be taking our business elsewhere.

Arabamı başka bir yere park etmiş olmalıyım. - I must have parked my car elsewhere.

elsewhere
başka yere başka yerde
elsewhere
başka bir yer

Kalıp yardımcı olmak istiyorum ama bana başka bir yerde ihtiyaç duyuluyor. - I'd like to stay and help, but I'm needed elsewhere.

O, başka bir yere alışverişe gitti. - She went shopping elsewhere.

elsewhere
başka yerde

Başkan Barack Obama Orta Doğuda ve başka yerde demokrasileri isteyenler için örnek olarak Polonya'yı övdü. - President Barack Obama praised Poland as an example for aspiring democracies in the Middle East and elsewhere.

Başka yerde bilgi aramaya karar verdi. - He decided to seek information elsewhere.

elsewhere
başka yere

Arabamı başka yere park etmiş olmalıyım. - I must have parked my car elsewhere.

Dizüstü bilgisayarımı burada bulamıyorum; onu başka yere koymuş olmalıyım. - I can't find my notebook here; I must have put it elsewhere.

İngilizce - İngilizce
elsewhere
in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere