Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
- Brush your teeth twice a day at least.
Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
- It will take her at least two years to be qualified for that post.
Tom, en azından düzinelerce Mary ile birlikte bu parkta bulundu.
- Tom has been to this park with Mary at least a dozen times.
Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.
- At least being sick gives you the perfect excuse to stay home and watch movies.
Tom'un hiç olmazsa yardım önermesini umuyordum.
- I expected Tom to at least offer to help.
Tom başarmak için bir şansı olduğunu düşünmüyordu fakat o hiç olmazsa bir fırsat vermek istedi.
- Tom didn't think he had a chance to succeed, but he at least wanted to give it a shot.
Dünyanın en büyük şarkıcıları ve ünlü müzisyenlerinin çoğu şişmandır ya da en azından bariz şekilde tombuldur.
- The world's greatest singers and most of its famous musicians have been fat or at least decidedly plump.