in any event, anyway; in whatever way

listen to the pronunciation of in any event, anyway; in whatever way
İngilizce - Türkçe

in any event, anyway; in whatever way teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

however
ancak

Ancak, miktar doğru değildi. - However, the quantity was not correct.

Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir. - In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.

however
bununla beraber
however
her halükârda

Her halükârda istisnalar vardır. - There are exceptions, however.

however
ama

Günlük en az sekiz saat uyumam gerektiğini biliyorum ama genellikle daha az uyuyorum. - I know that I should sleep for at least eight hours per day, however usually I sleep less.

Tom Mary'ye bir hoşça kal öpücüğü vermek istedi ama Mary geri çekildi. - Tom wanted to give Mary a goodbye kiss. However, she backed away.

however
halbuki

Konser kısaydı. Hâlbuki, çok iyiydi. - The concert was short. However, it was very good.

however
nasıl oldu da
however
gelgelelim
however
(bağlaç) ama, ancak, halbuki, her ne şekilde, oysa
however
oysaki
however
gerçektende
however
hoş

Hamlet muhtemelen evlenmek istemiyordu.Sadece bir Hamlet vardı fakat ondan hoşlanan bir sürü insan var. - Hamlet probably didn't want to get married. There was only one Hamlet, however there are many people like him.

Tom Mary'den hoşlanmıyor. Ama onun ondan hoşlanıp hoşlanmadığı özellikle onun umurunda değil. - Tom doesn't like Mary. However, she doesn't particularly care whether he likes her or not.

however
şu var ki
however
her nasıl

Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı. - What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.

however
nasıl

Nasıl gidersek gidelim, yediye kadar oraya varmalıyız. - However we go, we must get there by seven.

Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı. - What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.

however
yine de

Yağmur yağıyordu. Ancak onlar yine de okul gezilerine devam ettiler. - It was raining. However, they still went on their school trip.

Bütün köpekler hayvandır. Yine de bu bütün hayvanların köpek olduğu anlamına gelmez. - All dogs are animals. However, that doesn't mean that all animals are dogs.

however
her ne şekilde
however
ama, bununla birlikte, ancak, yalnız
however
(zarf) her nasılsa, her halükârda, nasıl olursa olsun, nasıl oldu da
however
oysa
however
conj. ama
İngilizce - İngilizce
however
in any event, anyway; in whatever way