in an unexpected manner, quickly

listen to the pronunciation of in an unexpected manner, quickly
İngilizce - Türkçe

in an unexpected manner, quickly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

suddenly
aniden

Aniden yağmur yağmaya başladı. - Suddenly it began to rain.

Aniden, annem şarkı söylemeye başladı. - Suddenly, my mother started singing.

suddenly
birdenbire

Dewey birdenbire bir kahraman oldu. - Dewey was suddenly a hero.

Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu. - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

suddenly
ansızın

Tanrı olduğumu ne zaman fark ettim? Güzel, ben dua ediyordum ve ansızın kendi kendime konuştuğumu fark ettim. - When did I realize I was God? Well, I was praying and I suddenly realized I was talking to myself.

İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti. - Since my brother died suddenly two years ago, my sister-in-law has valiantly kept going the small jewellery store he left her.

suddenly
birden

Dewey birdenbire bir kahraman oldu. - Dewey was suddenly a hero.

Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu. - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

suddenly
palas pandıras
suddenly
durup dururken
suddenly
şırakkadak
suddenly
ani surette
suddenly
hop diye
suddenly
zınk diye
suddenly
patadan
suddenly
hiç yoktan
suddenly
derken
suddenly
gafleten
suddenly
pat diye
İngilizce - İngilizce
{a} suddenly