Siz de ona önceden söyleyebilirsiniz.
- You may as well say it to him in advance.
Önceden rezervasyon yapmak zorundasın.
- You have to make reservations in advance.
Onu ona peşinen söylemenizde hiçbir sakınca yok.
- You may as well say it to him in advance.
Kaça mal olacağını ona peşinen sorsan iyi olur.
- You had better ask him in advance how much it will cost.
Peşin olarak ödemek zorundayız.
- We have to pay in advance.
Biletler peşin olarak 30 dolar ya da gösteri gününde 35 dolar.
- Tickets are $30 in advance, or $35 on the day of the show.
Peşin ödememi ister misiniz?
- Do you want me to pay in advance?
Parayı peşin ödemeni istiyorum.
- I'd like you to pay the money in advance.
I would be glad if you could send me the photos. Thank you in advance.
Onun davranışları için şimdiden özür dilerim.
- I apologize in advance for his behaviour.
Yardımınız için şimdiden teşekkür ediyorum.
- Thank you in advance for your help.
Lütfen yokluğunuzu önceden bana bildiriniz.
- Please inform me of your absence in advance.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
He travelled in advance of his master, making the necessary arrangements.