in advance of

listen to the pronunciation of in advance of
İngilizce - Türkçe

in advance of teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

in advance
önceden

Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur. - It would be to your advantage to prepare questions in advance.

Önceden rezervasyon yapmak zorundasın. - You have to make reservations in advance.

in advance
peşin

Peşin ödemek zorundasın. - You have to pay in advance.

Onu ona peşinen söylemenizde hiçbir sakınca yok. - You may as well say it to him in advance.

be in advance of
önünde olmak
in advance
peşin olarak

Biletler peşin olarak 30 dolar ya da gösteri gününde 35 dolar. - Tickets are $30 in advance, or $35 on the day of the show.

O peşin olarak ödünç para aldı. - He borrowed the money in advance.

in advance
(Konuşma Dili,Ticaret) avans olarak
in advance
ileride peşin olarak
in advance
ileride
in advance
peşin ödeme

Kiranı peşin ödemelisin. - Pay your rent in advance.

Peşin ödememi ister misiniz? - Do you want me to pay in advance?

in advance
zamanından önce
in advance
önünde
in advance
şimdiden

I would be glad if you could send me the photos. Thank you in advance.

Onun davranışları için şimdiden özür dilerim. - I apologize in advance for his behaviour.

Yardımınız için şimdiden teşekkür ediyorum. - Thank you in advance for your help.

in the advance of
peşin içinde
in advance
önde
in advance
önce

O, işini bir saat önce bitirdi. - She finished her work an hour in advance.

Siz de ona önceden söyleyebilirsiniz. - You may as well say it to him in advance.

İngilizce - İngilizce
Before; ahead of

He travelled in advance of his master, making the necessary arrangements.

ahead of; in front of
in advance
Beforehand; in front
in advance
situated ahead or going before; "an advance party"; "at that time the most advanced outpost was still east of the Rockies"
in advance
Feature denoting that a payment is due before or at the inception of a payment period
in advance
ahead of time, earlier than expected
in advance
ahead of time; in anticipation; "when you pay ahead (or in advance) you receive a discount"; "We like to plan ahead"; "should have made reservations beforehand"
in advance
beforehand
in advance of

    Heceleme

    in ad·vance of

    Türkçe nasıl söylenir

    în ıdväns ıv

    Telaffuz

    /ən ədˈvans əv/ /ɪn ədˈvæns əv/