in addition;

listen to the pronunciation of in addition;
İngilizce - Türkçe

in addition; teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

in addition
ek olarak

Maaşına ek olarak biraz geliri var. - He has some income in addition to his salary.

İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum. - I study French in addition to English.

in addition
yanında
in addition
bundan başka
in addition
yanı sıra

Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır. - In addition to being a famous physicist, he is a great novelist.

Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır. - In addition to being a doctor, he is a writer.

in addition
fazladan
in addition
ayrıca

Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık. - We had to pay ten thousand yen in addition.

O mükemmel bir piyano çalıcı. Ayrıca, iyi bir şarkıcı ve iyi bir dansçı. - He is an excellent piano player. In addition, he is a good singer and a very good dancer.

in addition
bir de

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor. - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

in addition
ilaveten

İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım. - I had to pay 5 dollars in addition.

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

in addition
Bir de, hem de, ek olarak, dahası
in addition
Bir de, hem de, buna ek olarak
in addition
İlave olarak

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi. - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

in addition
ek te
in addition
hem de
in addition
üste

Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı. - It was cold, and in addition, it was windy.

İngilizce - İngilizce
in addition;

    Heceleme

    in ad·di·tion

    Videolar

    ... In addition to beautiful images that are easily stored ...
    ... AMIT SINGHAL: In addition, we're also launching public ...