Tom uzun adama kuşkuyla baktı.
- Tom looked at the tall man suspiciously.
Yabancıya kuşkuyla baktı.
- She eyed the stranger suspiciously.
Tom ve Mary birbirine şüpheyle baktı.
- Tom and Mary looked at each other suspiciously.
Tom bana şüpheyle baktı.
- Tom looked at me suspiciously.
Sizin fikirleriniz bir bakıma doğru.
- Your opinions are right in a way.
Bir bakıma, Susie anneme benziyor.
- In a way, Susie seems like my mother.
She was behaving very suspiciously.