Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
Felicja, Łazarz adında yakışıklı bir adamla evli.
- Felicja is married to a handsome man called Lazarz.
Ben onun evlilik yaşamına hayal kırıklığına uğradım.
- I was disillusioned at his married life.
Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
- Patterns of married life are changing a lot.
Onlar Noel Yortusu'nda evlendiler.
- They married on Christmas Eve.
Onunla Haziran'da evleneceğim.
- I'm getting married to her in June.