Çadır kurmak için bir yer seçmek zorundayız.
- We have to pick a place to set up the tent.
Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.
Bir toplantı düzenledim.
- I've set up a meeting.
Bir toplantı düzenleyelim.
- Let's set up a meeting.
Tom Mary için bir websitesi kurdu.
- Tom set up a website for Mary.
Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.
- The leader should know where to set up the tent.
Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.
Tom yeni bir iş kurmasına yardım etmem için Boston'a gelmemi istiyor.
- Tom wants me to come to Boston to help him set up a new business.
Now that I'm set up, this will take moments!.