O kibarca bana selam verdi.
- She bowed to me politely.
Daha kibarca konuşmalıydın.
- You should have talked more politely.
Tom'un davetini ellerinden geldiğince nazikçe reddettiler.
- They declined Tom's invitation as politely as they could.
Tom nazikçe içeceği kabul etti.
- Tom politely accepted the drink.