Tom son derece yetenekli bir adamdır.
- Tom is a highly gifted man.
Bunu son derece tavsiye ederim.
- I would highly recommend it.
Sanırım o büyük ölçüde mümkün değil.
- I think that's highly unlikely.
Onu bir hayli düşündüğünü biliyorum.
- I know you think highly of her.
Ben bir hayli etkilendim.
- I'm highly impressed.
O sadece bir bilim adamı olarak değil aynı zamanda bir şair olarak da çok iyi tanınmış.
- She is highly reputed not only as a scholar but also as a poet.
Onun öğretim yöntemleri alışılmışın hayli dışında.
- His teaching methods are highly unorthodox.
japon telefon sistemi hayli etkindir.
- The Japanese telephone system is highly efficient.
Eroin yüksek derecede bağımlılık yapar.
- Heroin is highly addictive.
Mısır, ABD'de en çok mali destek alan tarım ürünüdür.
- Corn is the most highly subsidized crop in America.
Onu oldukça çok düşünüyorum.
- I think highly of him.