in a high manner, or to a high degree; very much; as, highly esteemed

listen to the pronunciation of in a high manner, or to a high degree; very much; as, highly esteemed
İngilizce - Türkçe

in a high manner, or to a high degree; very much; as, highly esteemed teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

highly
son derece

Bunu son derece tavsiye ederim. - I would highly recommend it.

Bu misyon oldukça gizli ve son derece tehlikeli. - This mission is highly secret and extremely dangerous.

highly
büyük ölçüde

Sanırım o büyük ölçüde mümkün değil. - I think that's highly unlikely.

highly
bir hayli

Ben bir hayli etkilendim. - I'm highly impressed.

Onu bir hayli düşündüğünü biliyorum. - I know you think highly of her.

highly
fazlaca/iyi
highly
çok iyi; çok olumlu bir şekilde
highly
çok iyi

O sadece bir bilim adamı olarak değil aynı zamanda bir şair olarak da çok iyi tanınmış. - She is highly reputed not only as a scholar but also as a poet.

highly
hayli

Ben bir hayli etkilendim. - I'm highly impressed.

Onun yeni romanı hayli övüldü. - Her new novel has been highly praised.

highly
yüksek derecede

Eroin yüksek derecede bağımlılık yapar. - Heroin is highly addictive.

highly
çok

Personelimiz oldukça çok eğitimlidir. - Our personnel are very highly educated.

Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum. - I think it's highly unlikely that we'll ever get any help from the national government.

highly
Oldukça
highly
çok, pek çok, son derece
İngilizce - İngilizce
highly
in a high manner, or to a high degree; very much; as, highly esteemed