Fransızca konuşabilir, üstelik akıcı biçimde.
- She can speak French and she speaks it fluently.
Fransızcayı akıcı biçimde konuşmak istiyorum.
- I'd like to speak French fluently.
Fransızcayı akıcı bir biçimde konuşuyor musun?
- Do you speak French fluently?
O akıcı bir biçimde Çince konuşur.
- He speaks Chinese fluently.
Naomi kadar akıcı bir şekilde İngilizce konuşamam.
- I can't speak English as fluently as Naomi.
O, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor.
- He speaks English fluently.