Fransızca konuşabilir, üstelik akıcı biçimde.
- She can speak French and she speaks it fluently.
Fransızcayı akıcı biçimde konuşmak istiyorum.
- I'd like to speak French fluently.
O akıcı bir biçimde Çince konuşur.
- He speaks Chinese fluently.
Fransızcayı akıcı bir biçimde konuşuyor musun?
- Do you speak French fluently?
Naomi kadar akıcı bir şekilde İngilizce konuşamam.
- I can't speak English as fluently as Naomi.
David Fransızcayı akıcı bir şekilde konuşabilir.
- David can speak French fluently.