in a direct manner; in a straight line or course

listen to the pronunciation of in a direct manner; in a straight line or course
İngilizce - Türkçe

in a direct manner; in a straight line or course teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

directly
doğrudan

Tom'la doğrudan temas kurulabilir. - Tom can be contacted directly.

Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir. - Physical changes are directly related to aging.

directly
doğrudan doğruya

Bu cümleler doğrudan doğruya bağlantılı değildir. - These sentences are not directly linked.

Doğrudan doğruya Tom'la konuşabilir miyiz? - Can we talk to Tom directly?

directly
düpedüz
directly
-er -mez
directly
derhal
directly
hemen
directly
direkt olarak,ıf.-de doğrudan: prep.doğrudan
directly
zaman hemen
directly
dosdoğru
directly
(Biyoloji) direkt olarak

Lütfen patates cipslerini kaseye koy. Onları direkt olarak torbadan yeme. - Please put the potato chips in the bowl. Don't eat them directly from the bag.

Tom'la direkt olarak konuşmadım. - I didn't speak with Tom directly.

directly
açıkça
directly
anlaşılır biçimde
directly
doğruca

Tom doğruca musluktan içiyor. - Tom is drinking directly from the faucet.

Tom eve varır varmaz doğruca odasına gitti. - Tom went directly to his room as soon as he got home.

directly
yapar yapmaz
İngilizce - İngilizce
directly
in a direct manner; in a straight line or course