Güneş ışıl ışıl parlıyor.
- The sun is shining brightly.
Işıl ışıl gülümseyen anne, bebeğine elini uzattı.
- The mother extended her hand to her baby, smiling brightly.
Ateş parlak bir şekilde yandı.
- The fire burned up brightly.
Güneş parlak bir şekilde parladı.
- The sun shone brightly.
Tom parlak renkli turuncu pantolon giymeyi seviyor.
- Tom likes to wear brightly colored orange pants.
Ateş parlak bir şekilde yandı.
- The fire burned up brightly.
Onun odası aydınlıktı.
- His room was brightly lit.