in a bad manner, not well

listen to the pronunciation of in a bad manner, not well
İngilizce - Türkçe

in a bad manner, not well teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

badly
kötü bir şekilde

O kötü bir şekilde yaralandı. - He was badly wounded.

Ben kendimi kötü bir şekilde ifade etmiş olmalıyım. - I must have expressed myself badly.

badly
fena halde, fena bir şekilde: The team was badly beaten. Takım fena halde yenildi
badly
fena bir şekilde
badly
şiddetle

Bunu ne kadar şiddetle istiyorsun? - How badly do you want it?

Seni şiddetle özleyeceğiz. - We will miss you badly.

badly
çok

Bunu çok fazla istemelisin. - You must want this very badly.

Ben onun bir otomobil kazasında kötü yaralandığını duyunca çok şaşırdım. - I am very much surprised to hear that he got badly injured in a motorcar accident.

badly
ağır

O, kazada ağır yaralandı. - He was injured badly in the accident.

Tom'un çantası ağır hasar gördü. - Tom's bag was badly damaged.

badly
çok: That child badly needs a new pair of shoes. O
badly
berbat

Mary berbat bir şekilde hayal kırıklığına uğratıldı. - Mary has been badly let down.

Mary berbat şekilde pişirdiği akşam yemeğinden utandı. - Mary was embarrassed by her badly cooked dinner.

badly
kötü

O, oğullarına kötü davrandı. - He behaved badly to his sons.

Ben kendimi kötü bir şekilde ifade etmiş olmalıyım. - I must have expressed myself badly.

badly
fena halde

O, fena halde yeni bir elbise istiyor. - She wants a new dress badly.

Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı. - She badly needed the money.

badly
fena

Fena şekilde yardımınıza ihtiyacım var. - I am badly in need of your help.

O, fena halde azarlanmış görünüyor. - It seems that he was badly scolded.

badly
berbat bir şekilde

Berbat bir şekilde yanmış pilot hâlâ pilot kabinindeydi. - The badly burnt pilot was still in the cockpit.

Mary berbat bir şekilde hayal kırıklığına uğratıldı. - Mary has been badly let down.

İngilizce - İngilizce
{a} badly
in a bad manner, not well