We came here to build a new town.
- Yeni bir kasaba inşa etmek için buraya geldik.
His plan is to build a bridge over that river.
- Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
Sandbags can be used to erect a temporary wall to protect against floods.
- Kum torbaları sele karşı korumak için geçici bir duvar inşa etmek için kullanılabilir.
Our task is to rebuild the wall.
- Bizim görevimiz duvarı yeniden inşa etmektir.
Layla wanted to rebuild her marriage.
- Leyla evliliğini yeniden inşa etmek istedi.
These tools are used for building a house.
- Bu araçlar bir ev inşa etmek için kullanılır.
He bought the land for the purpose of building a house on it.
- O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
He bought the land for the purpose of building a house on it.
- O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
They built a safe building for earthquakes.
- Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
Japan has to reconstruct its economy.
- Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.
In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
- On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
He built a new house.
- Yeni bir ev inşa etti.
He built a fence around his house.
- O, evinin etrafında bir çit inşa etti.
His plan is to build a bridge over that river.
- Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
He bought the land for the purpose of building his house on it.
- O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.