Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkileri geliştirmek için çok çalıştı.
- Roosevelt worked hard to improve America's relations with Japan.
İngilizce telaffuzumu geliştirmek istiyorum.
- I would like to improve my English pronunciation.
Macarcamı ilerletmek istiyorum.
- I'd like to improve my Hungarian.
Ben İngilizcemi ilerletmek istiyorum.
- I want to improve my English.
Öğrenci ilerlemek zorunda.
- The pupil has to improve.
Sarımsak yemeğin lezzetini artırmak için kullanılır.
- Garlic is used to improve the taste of food.
Dan, diğerlerinin yaşamını iyileştirmek istedi.
- Dan wanted to improve the lives of others.
Tom hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için gücü dahilinde her şeyi yapıyor.
- Tom is doing everything within his power to improve the patients quality of life.
Durumu düzeltmek için daha çok çalışmalıyız.
- To improve the situation, we must work harder.
İngilizce telaffuzumu geliştirmek istiyorum.
- I would like to improve my English pronunciation.
Tom gerçekten geliştirmek istiyor.
- Tom really wants to improve.
Egzersiz sağlığı geliştirir.
- Exercise improves health.
Tom gerçekten geliştirmek istiyor.
- Tom really wants to improve.
Seni azarlarsam, ilerlemeni istediğim içindir.
- If I scold you, it is that I want you to improve.
Öğrenci ilerlemek zorunda.
- The pupil has to improve.
... And we offer you insights about how you can improve it. ...
... been discovered that the educated can follow, that improve their health and improve their ...