important; weighty; not trifling; grave

listen to the pronunciation of important; weighty; not trifling; grave
İngilizce - Türkçe

important; weighty; not trifling; grave teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

serious
kellifelli
serious
şakaya gelmeyen
serious
tehlikeli

Bu hafif bir hatanın ciddi yaralanmalara yol açabileceği çok tehlikeli bir spor. - It's a very dangerous sport, where a slight mistake can lead to serious injury.

serious
önemli

Önemli bir problemimiz var. - We have a serious problem.

serious
şaka yapmayan
serious
ağrıbaşlı
serious
{s} ağır

Her ikisi de ağır yaralandı. - Both were seriously wounded.

Dr. Kim gelmeden önce bir hafta boyunca çocuğu ağır hasta olmuştu. - Her child had been seriously ill for a week before Dr. Kim arrived.

serious
{s} ciddi

Onun o projeyi ciddiye almasını sağlamak için buradayız. - We have got to get him to take that project seriously.

Ciddi olmanın zamanı geldi. - Time has come to get serious.

serious
{s} önemli, ciddi: a serious problem önemli bir sorun
serious
{s} ciddi, ağırbaşlı: serious person ağırbaşlı kimse
serious
vakarlı
serious
{s} tehlikeli, ağır, ciddi: a
serious
ciddi olarak
serious
(Tıp) Ciddi, vahim
serious
{s} ağırbaşlı
İngilizce - İngilizce
serious