Pazar gününe kadar bitirmen zorunlu.
- It is imperative for you to finish by Sunday.
Dışarı çıkmak zorunlu.
- It's imperative to go out.
Sınırları kurmak şarttır.
- Setting limits is imperative.
Bu duruma başka bir çıkar yol bulmamız şart.
- It is imperative that we find another way out of this situation.
Dışarı çıkmak zorunlu.
- It's imperative to go out.
Pazar gününe kadar bitirmen zorunlu.
- It is imperative for you to finish by Sunday.
Benzetme esasen doğrudur.
- The analogy is essentially correct.
Kahkaha iyi bir ilişkide esastır.
- Laughter is essential in a good relationship.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
Sağlık mutluluk için gereklidir.
- Health is essential to happiness.
Bana kalan parayı sadece temel şeyler için harcamalıyım.
- I must spend the money remaining to me only for essential things.
Eğitim, yaşamın en temel yönlerinden biridir.
- Education is one of the most essential aspects of life.
Visiting Berlin is an imperative.
The verbs in sentences like Do it! and Say what you like! are in the imperative.
It is imperative that you come here right now.
e.g. speak now or forever hold your peace.
e.g. (in Italian) portiamoglieli - let's take them to him.
... radio stations editing out your imperative "no matter ...