impacts caused by an action an occurring at the same time and place

listen to the pronunciation of impacts caused by an action an occurring at the same time and place
İngilizce - Türkçe

impacts caused by an action an occurring at the same time and place teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

direct
yöneltmek
direct
{f} yönlendirmek

Trafik ışıkları trafiği yönlendirmek için kullanılır. - Traffic lights are used to direct traffic.

direct
yönetmek

Sami bir film yönetmek istiyordu. - Sami wanted to direct a film.

direct
direkt

O bir direkt uçuş mu? - Is it a direct flight?

Tom'a direkt bir emir verdim ama umursamadı. - I gave Tom a direct order, but he ignored it.

direct
{f} idare etmek
direct
{s} kestirme

Tom'un kötü bir yön kestirme yeteneği var. - Tom has a poor sense of direction.

direct
adres yazmak gönderiye
direct
emretmek
direct
tereddütsüz
direct
yolu tarif etmek
direct
{f} komuta etmek
direct
{s} doğrudan doğruya

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

Bu cümleler doğrudan doğruya bağlantılı değildir. - These sentences are not directly linked.

direct
{f} direktif vermek
direct
doğrultmak
direct
{s} direkt, doğrudan, dolaysız
direct
{s} açık

İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli. - According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.

Umarım yol tariflerim açıktı. - I hope my directions were clear.

direct
(sıfat) direkt, doğru, doğrudan doğruya; dolaysız; kestirme; açık; anlaşılır; dürüst; güneş çevresinde doğudan batıya dönen
direct
duraklamadan
İngilizce - İngilizce
direct-
direct
impacts caused by an action an occurring at the same time and place

    Heceleme

    impacts caused by an ac·tion an oc·cur·ring at the same time and place

    Türkçe nasıl söylenir

    împäks kôzd bay ın äkşın ın ıkırîng ät dhi seym taym ınd pleys

    Telaffuz

    /əmˈpaks ˈkôzd ˈbī ən ˈaksʜən ən əˈkərəɴɢ ˈat ᴛʜē ˈsām ˈtīm ənd ˈplās/ /ɪmˈpæks ˈkɔːzd ˈbaɪ ən ˈækʃən ən əˈkɜrɪŋ ˈæt ðiː ˈseɪm ˈtaɪm ənd ˈpleɪs/