immobilien

listen to the pronunciation of immobilien
İngilizce - Türkçe

immobilien teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

real estate
(Askeri,Ticaret) sabit kıymetler
real estate
(Kanun) gayrimenkuller
real estate
(Kanun,Ticaret) taşınmaz
real estate
taşınmaz mallar
immovables
gayri menkul
immovables
taşınmaz mallar
real estate
gayrimenkul

Sami gayrimenkule yatırım yapmaya başladı. - Sami started investing in real estate.

Japonya'da gayrimenkul fiyatları anormal bir biçimde artıyor. - The price of real estate has been rising abnormally in Japan.

real estate
taşınamaz mallar
immovable property
(Finans) Gayrimenkul mülk ya da mal
immovables
{i} taşınmaz mal
immovables
{i} gayrimenkul
real estate
(Mukavele) gayrimenkul, mal, mülk
real estate
taşınmaz mal
real estate
(Askeri) SABİT KIYMETLER, GAYRİMENKUL: Kara Kuvvetleri Komutanlığının idare ve murakabesi altındaki Devlet malı arazi ve buna bağlı hisseler sözleşme ile tutulmuş yerler, dikili ağaçlar, sabit binalar, bu binalar üzerindeki tadilat ve bina müştemilatı, gayrimenkul mal. Ayrıca; iskele, rıhtım, depo, geçici veya devamlı geçit ve irtifak hakları ile gayrimenkule devamlı olarak eklenmiş ve normal olarak bir gayrimenkul olarak telakki edilebilecek esaslı tadilatıda içine alır. Arazi veya binalara tespit edilmiş veya bunlardan çıkarılmış ya da yapının maksadına zarar vermeden sökülebilecek durumdaki makine teçhizat ve aletler bunun dışında kalır
real estate
huk. gayrimenkuller, mülk
real property
(Askeri) GAYRİ MENKUL ORDU MALI: Arazi, binalar, yapılar, gaz, elektrik, su sistemleri ve onların ekleri ile müştemilatları. Buna ve yapılara eklenen ve onun parçası haline gelen (ısıtma sistemleri gibi) teçhizatı içerir ancak taşınabilir teçhizatı kapsamaz (fabrika teçhizatı gibi)
real property
huk. mülk
real property
gayrimenkul
Almanca - İngilizce
real estate

The real estate broker was lavish in his spending in Ginza. - Der Immobilienhändler war verschwenderisch mit seinen Ausgaben in Ginza.

He negotiated a lower price with the real estate agent. - Er verhandelte mit dem Immobilienhändler über einen kleinen Preisnachlass.

immoveables
immovables
immovable property
immoveable property
real property
reality