Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
- I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
Yaşlı adama bir araba çarptı ve derhal hastaneye götürüldü.
- The old man was hit by a car and was immediately taken to the hospital.
Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü.
- He lit another cigarette, but immediately put it out.
Burada sana acilen ihtiyacımız var.
- You're needed here immediately.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
- I hope you will correct the situation immediately.
... total dominion over their computers, you immediately get to the moment where users can't trivially ...
... well first of all immediately background about why it was not one goal is one ...