O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
- He has been working during the whole day.
Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.
- The island is covered with ice and snow during the winter.
Ders süresince telefonu çaldı.
- Her cellphone rang during class.
Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.
- When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
Ders sırasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
- He kept a diary during the trip.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.