iltifatlar

listen to the pronunciation of iltifatlar
Türkçe - İngilizce
compliment
Good wishes

Please accept this 2011 calendar with our compliments.

{n} an act of civility, obliging, words
to address or gratify with expressions of delicate praise
If you compliment someone, you pay them a compliment. They complimented me on the way I looked each time they saw me
{i} expression of admiration, word of praise for someone
To praise, flatter, or gratify, by expressions of approbation, respect, or congratulation; to make or pay a compliment to
An expression of praise, congratulation or encouragement
To pay a compliment; to express a favorable opinion
say something to someone that expresses praise; "He complimented her on her last physics paper"
To pass compliments; to use conventional expressions of respect
politeness You can refer to your compliments when you want to express thanks, good wishes, or respect to someone in a formal way. My compliments to the chef
If you say that someone returns the compliment, you mean that they do the same thing to someone else as that person has done to them. The actors have entertained us so splendidly during this weekend, I think it's time we returned the compliment
a remark (or act) expressing praise and admiration say something to someone that expresses praise; "He complimented her on her last physics paper" express respect or esteem for
a remark (or act) expressing praise and admiration say something to someone that expresses praise; "He complimented her on her last physics paper"
An expression, by word or act, of approbation, regard, confidence, civility, or admiration; a flattering speech or attention; a ceremonious greeting; as, to send one's compliments to a friend
a remark (or act) expressing praise and admiration
A compliment is a polite remark that you say to someone to show that you like their appearance, appreciate their qualities, or approve of what they have done. You can do no harm by paying a woman compliments `Well done, Cassandra,' Crook said. She blushed, but accepted the compliment with good grace
express respect or esteem for
politeness If you say that you are giving someone something with your compliments, you are saying in a polite and fairly formal way that you are giving it to them, especially as a gift or a favour. Please give this to your boss with my compliments. to say something nice to someone in order to praise them compliment sb on sth
iltifat
compliment

I ought to wear this tie more often. I've gotten a lot of compliments today. - Bu kravatı daha sık takmalıyım. Bugün çok iltifat aldım.

Tom complimented Mary. - Tom Mary'ye iltifat etti.

iltifatlar yağdırma
rose water
iltifat
courtship
iltifat
kind treatment
iltifat
attention

Tom was flattered by Mary's attention. - Tom Mary'nin iltifatıyla pohpohlandı.

Women like attention. - Kadınlar iltifattan hoşlanırlar.

iltifat
politeness
iltifat
complimented

Tom complimented Mary. - Tom Mary'ye iltifat etti.

Tom complimented Mary on how nice she looked. - Tom ne kadar hoş göründüğüne dair Mary'ye iltifat etti.

iltifat
popular approval
iltifat
treating (someone) with friendliness
iltifat
taffy
iltifat
sugar
iltifat
(Konuşma Dili) compliment, remark intended to praise or please
iltifat
(sahte) claptrap
iltifat
kindness
iltifat
kind treatment, favour; compliment
iltifat
bouquet
iltifat
tradelast
iltifat
favor
Türkçe - Türkçe

iltifatlar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

İltifat
(Osmanlı Dönemi) NAZAR
iltifat
(Osmanlı Dönemi) ilgi gösterme; lütuf, ikram, bağış; güzel sözle samimi olarak okşamak, iyilik etmek
iltifat
Yüzünü çevirerek bakma
iltifat
Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma: "Genç kızlar erkeklerin iltifatlarına nasıl karşılık vereceklerini şaşırmışlardı."- M. Yesarî. İlgi gösterme, rağbet etme: "Kime iltifat dozunu artırırsa, o gerçekten de bir şeyler olurdu."- Ç. Altan
iltifat
Söz söylerken, daha çok etki sağlamak için beklenmedik bir anda sözü, konu ile çok yakından ilgili birine veya bir şeye yöneltme
iltifat
İlgi gösterme, rağbet etme
iltifat
Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma
İLTİFAT
(Osmanlı Dönemi) Güzel sözle samimi olarak okşamak. Yüz göstermek. Teveccüh etmek. İyilik etmek. Lütfetmek
İLTİFAT
(Osmanlı Dönemi) Dikkat, itina
İLTİFAT
(Osmanlı Dönemi) Edb: Bir mevzu anlatılırken, o anda kalbe doğan bir ilham coşkunluğu ile -mevzu dışına çıkmadan- sözün ve hitabın yönünü değiştirme san'atıdır. Meselâ: Asım'ın nesli... Diyordum ya... Nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecekŞüheda gövdesi, bir baksana, dağlar taşlar.O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar.Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor,Bir hilâl uğruna ya Rab ne güneşler
İltifatlar
(Osmanlı Dönemi) İLTİFATAT
iltifatlar