ill-at-ease

listen to the pronunciation of ill-at-ease
İngilizce - Türkçe

ill-at-ease teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

uncomfortable
{s} rahatsız

Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar. - As a result, people have got so used to being paid this way that they're uncomfortable with any other.

Bu beni rahatsız ediyor. - This makes me uncomfortable.

uncomfortable
konforsuz
ill at ease
huzursuz

Tom huzursuz hissetti. - Tom felt ill at ease.

Tom yabancılar arasında huzursuz. - Tom is ill at ease among strangers.

ill at ease
diken üstünde
uncomfortable
rahat olmayan
ill at ease
içi rahat olmayan
ill at ease
endişeli
uncomfortable
{s} tatsız

Göğsümde tatsız bir daralma hissettim. - I felt an uncomfortable tightness in my chest.

uncomfortable
nahoş

Ölmeye hazırım. Çok nahoş değildir umarım. - I am ready to die. I hope it's not too uncomfortable.

uncomfortable
{s} rahatsız edici

Ortam rahatsız ediciydi. - The atmosphere was uncomfortable.

O oldukça rahatsız ediciydi. - It was rather uncomfortable.

İngilizce - İngilizce
uncomfortable
anxious; unsure; uneasy
not at ease socially; unsure and constrained in manner; "awkward and reserved at parties"; "ill at ease among eddies of people he didn't know"; "was always uneasy with strangers"
uncomfortable, uneasy, disturbed, embarrassed