ilk olarak

listen to the pronunciation of ilk olarak
Türkçe - İngilizce
first of all
initially
early
first

When he opens a magazine, he will usually read his horoscope first. - Bir dergi açtığında, genellikle ilk olarak burcunu okur.

Suppose you are fired, what will you do first? - Farzet ki işten atıldın, ilk olarak ne yaparsın?

wariness
start with
first-time
for the first time

The world population reached one billion for the first time in 1804. - Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı.

antecedently
begin with
primarily
for starters
a) firstly, first b) to begin with
firstly

Firstly, he is your father, secondly, he is very sick. Tom, you must absolutely help him! - İlk olarak, o senin baban, ikincisi, o çok hasta. Tom, ona kesinlikle yardım etmelisin!

in first place
at first

At first, everything seemed difficult. - İlk olarak, her şey zor görünüyordu.

At first, Tom thought French was difficult, but now he thinks it's easy. - İlk olarak, Tom Fransızcanın zor olduğunu düşündü ama onun kolay olduğunu düşünüyor.

in the first instance
first time

I don't remember when the first time I met him was. - Onunla ilk olarak ne zaman tanıştığımı hatırlamıyorum.

The world population reached one billion for the first time in 1804. - Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı.

ilk izlenim olarak
as a first impression
ilk ve son olarak
once for all

He gave up his attempt once for all. - O ilk ve son olarak girişiminden vazgeçti.

Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) evvelen
İlk olarak
(Osmanlı Dönemi) BİDÂYETEN
ilk olarak