They monitored the enemy's radio communications.
- Düşmanın telsiz iletişimlerini izlediler.
To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
- Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
What do you mean by communication?
- İletişimle neyi kastediyorsun?
She'd like him to get in touch with her as soon as possible.
- O, onun mümkün olan en kısa sürede onunla iletişim kurmasını istiyor.
Where can I get in touch with you?
- Seninle nereden iletişime geçebilirim?
The setting influences the conversation.
- Ortam iletişimi etkiler.
Social relationships influence conversations.
- Sosyal ilişkiler iletişimi etkiler.
Tom has a good command of French.
- Tom'un iyi bir Fransızca iletişimi var.
He has a perfect command of English.
- Mükemmel bir İngilizce iletişimi var.
Nowadays, cryptography is often used to make online communications and transactions more secure.
- Günümüzde, kriptografi genellikle online iletişim ve işlemleri daha güvenli yapmak için kullanılır.
Tom has good communications skills.
- Tom'un iyi iletişim becerileri var.