ilave teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- addition
It is possible for us to do addition very quickly.
- Çok çabuk bir şekilde ilave yapmamız mümkündür.
Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
- Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
- additional
Expedited delivery will cost an additional ten dollars.
- Hızlandırılmış teslim ilave on dolara mal olacak.
Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
- Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
- extension
They built an extension to the office.
- Ofise bir ilave yaptılar.
- accretionary
- augment
- booster
- booster pump
- inclusion
- (Kanun) base pay
- amplification
- additive
- excursus
- (Kanun) allonge
- admixture
- (Ticaret) accession
- supplement
- adjunct
- supplement (especially to a book, encyclopedia, or newspaper)
- addendum
- supplementary, supplemental; additional, extra
- plussage
- rider
- schedule
- addition, increase
- addition, adjunct, addendum, extension; excess; extra; supplement; additional, supplementary
- inset
- excess
- extra
- (gazete) extra
- appurtenance
- appendix
- postscript
- extra charge, added fee
- pendant
- appendage
- insertion
- appendix (of a book)
- supplementation
- supplemental
- supplementary
- bye
- (Hukuk) add
They added a woman to the committee.
- Komiteye bir kadın ilave ettiler.
Shall we add a bit more salt?
- Biraz daha tuz ilave edelim mi?
- plusage
- extra, special edition (of a newspaper)
- accretion
- annex
- super
- augment
- bywork
- addenda
- amplification
- affix
- ilave etmek
- add
Is there anything you'd like to add?
- İlave etmek istediğin bir şey var mı?
Is there anything you want to add to what I just said?
- Az önce söylediklerime ilave etmek istediğin bir şey var mı?
- ilave edilen
- further
- ilave edilen
- additional
- ilave barut hakkı
- (Askeri) increment
- ilave besleme
- additional feeding
- ilave ceza
- (Kanun) cumulative
- ilave edilecek şey
- addendum
- ilave edilen
- adscititious
- ilave edilmek
- be added
- ilave edilmiş
- intercalary
- ilave ediniz
- (Tıp) adde
- ilave etme
- annexing
- ilave etmek
- add to
Is there anything you want to add to what I just said?
- Az önce söylediklerime ilave etmek istediğin bir şey var mı?
- ilave etmek
- tack
- ilave etmek
- entrain
- ilave gazete
- extra
- ilave güverte
- (Askeri) macanno deck
- ilave hava
- make up air
- ilave inşaat
- (Askeri) new work
- ilave kalorifer
- auxiliary heater
- ilave konular
- (Politika, Siyaset) additional items
- ilave maddeler
- admixtures
- ilave mal
- additive property
- ilave olarak
- in addition to
In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
- Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- ilave olarak
- as well
- ilave olarak
- additional
- ilave olunacak
- additive
- ilave olunan
- further
- ilave onarım
- (Askeri) new work
- ilave su
- (Çevre) make-up water
- ilave su
- make up water
- ilave tutar
- (Ticaret) cumulative
- ilave yatak
- (Turizm) additional bed
- ilave zırh
- (Askeri) add-on-armour
- ilave etme
- addition
- ilave olmak
- be added to
- ilave akış
- augmenting flow
- ilave ayak
- spacing sleeves
- ilave barut hakkı sayısı
- (Askeri) increment number
- ilave basınç
- supplementary pressure
- ilave cıvatası
- (İnşaat) extension bolt
- ilave destek
- additional reinforcement
- ilave edilen
- extra
- ilave edilen
- supplemental
- ilave edilen
- farther
- ilave edilerek yapılan
- made by addenda
- ilave edilmiş
- added
- ilave elektrik
- top up electricity
- ilave emme
- (Tekstil) supplementary suctioning
- ilave etmek
- inset
- ilave etmek
- schedule
- ilave etmek
- (Hukuk) to supplement
- ilave etmek
- supplement
- ilave etmek
- to add (to), to append, to supplement
- ilave etmek
- subjoin
- ilave etmek
- 1. to add (something) to: Şimdi bu malzemelere biraz yenibahar ilave et. Now add a little allspice to these ingredients
- ilave etmek
- annex
- ilave etmek
- put in
- ilave etmek
- slap on
- ilave etmek
- eke out
- ilave etmek
- integrate
- ilave fiyat
- (Ticaret) additional price
- ilave giderler
- extras
- ilave gündem
- (Politika, Siyaset) supplementary agenda
- ilave hava
- additional air
- ilave imla hakkı
- (Askeri) supplemental charge
- ilave işleme
- (Tekstil) downstream processing
- ilave kapital
- (Ticaret) additional capital
- ilave kotasyon
- (Ticaret) additional listing
- ilave kuvertür
- (Ticaret) extended coverage
- ilave model protokolü
- additional model protocol
- ilave muhataralar
- (Sigorta) extra perils
- ilave nişan açısı
- (Askeri) hold off angle
- ilave nişangah ayağı
- (Askeri) sight extension
- ilave nota
- grace note
- ilave oda
- (Turizm) annex room
- ilave olarak ver
- thrown in
- ilave olmak
- be supplementary to
- ilave paket
- (Askeri) plus package
- ilave parça
- tailpiece
- ilave poliçe
- (Ticaret) supplementary policy
- ilave risk
- (Ticaret) added risk
- ilave sayfalar
- insert
- ilave sigorta
- (Ticaret) complementary insurance
- ilave sigorta
- (Ticaret) extra insurance
- ilave sigorta
- (Ticaret) additional insurance
- ilave sipariş
- (Ticaret) additional order
- ilave taahhüt
- (Ticaret) collateral guaranty
- ilave taahhüt
- (Ticaret) collateral guarantee
- ilave tazminat
- (Ticaret) additional ındemnity
- ilave tedbir
- additional precaution
- ilave tedbir
- additional measure
- ilave temettü
- (Ticaret) participating dividend
- ilave teminat
- (Ticaret) collateral guaranty
- ilave teminat
- (Ticaret) collateral guarantee
- ilave teçhizat
- secondary reinforcement
- ilave tren
- supplementary train
- ilave uçak yetkisi
- (Askeri) backup aircraft authorization
- ilave vergi
- (Ticaret) suplementary levy
- ilave vergi
- (Kanun) surtax
- ilave yapmak
- put in a word
- ilave yapmak
- write in
- ilave yapı
- appurtenant structures
- ilave yük
- (Ticaret) extra freight
- ilave yük
- surcharge load
- ilave yük
- superimposed load
- ilave yük
- auxiliary load
- ilave çıkış prizi
- additional outlet
- ilave ısıtma
- supplementary heating
- ilave ısıtıcı
- reheater
- ilave şartname
- supplemental-specifications
- ilâve etme
- apposition
- ilave etmek
- throw in
- ilave etmek
- tack on
- ilave etmek
- intercalate
- ilaveler
- additions
- İlave olarak
- in addition
In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
- Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- İlâve
- annex
- ilave etmek
- tot
- ilave etmek
- (Fiili Deyim ) put to
- ilaveler
- annexe
- iyot ilave etme
- (Tıp) iodination
- kaçma ve kurtarma ilave veri raporu
- (Askeri) evasion and recovery supplemental data report
- metne ilave edilen kısım
- run in
- renkli ve ilanlı ilâve
- color supplement
- ufak ilave
- makeweight