Are you taking your meds?
- İlaçlarını alıyor musun?
They changed my meds.
- Onlar benim ilaçlarımı değiştirdi.
The elderly man takes strong drugs for his heart.
- Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor.
Her husband is heavily dependent on drugs.
- Kocası ilaçlara aşırı bağımlıdır.
I bought these medications for my father.
- Bu ilaçları babam için aldım.
Medication and alcohol often don't mix.
- İlaç ve alkol çoğu zaman karışmaz.
The state is going to reform its drug policies.
- Devlet ilaç politikalarında reform yapacak.
My older brother is planning to work at a drug factory.
- Ağabeyim, bir ilaç fabrikasında çalışmayı planlıyor.
She sells medicine in the pharmacy.
- O, eczanede ilaç satıyor.
I need medicine. Where is the pharmacy?
- Bana ilaç gerek. Eczane nerede?
The patient felt the worse for having taken the pills.
- Hasta ilaçları almasına rağmen kötü hissediyordu.
Have you taken your pills?
- İlaçlarınızı aldınız mı?
This medicine may cure him.
- Bu ilaç onu iyileştirebilir.
No medicine can cure this disease.
- Hiçbir ilaç bu hastalığı tedavi edemez.
Is there a home remedy for headache?
- Başağrısı için evde bir ilaç var mı?
What is the best remedy for colds?
- Soğuk algınlıkları için en iyi ilaç nedir?
More and more physicians have begun to use the new medicines.
- Gittikçe daha fazla doktor yeni ilaçlar kullanmaya başladı.
The physician prescribed his patient some medicine.
- Doktor hastasına biraz ilaç yazdı.