ikimiz

listen to the pronunciation of ikimiz
Türkçe - İngilizce
de both of us
both of us

Both of us are from Tampa. - Her ikimiz de Tampa'lıyız.

There's no reason both of us need to go to Boston. - Her ikimizin de Boston'a gitmesi gerektiği konusunda herhangi bir sebep yok.

the two of us

I grabbed my little sister's hand, and the two of us started to run. - Küçük kız kardeşimin elini yakaladım ve ardından ikimiz koşmaya başladık.

The two of us are finally alone. - İkimiz nihayet yalnızız.

you and me

I want you and me to be happy. - İkimizin mutlu olmasını istiyorum.

I just want you and me to be happy. - Sadece ikimizin mutlu olmasını istiyorum.

iki
two

I am married and have two children. - Evliyim ve iki çocuğum var.

I saw a movie for the first time in two years. - İki yılda ilk kez bir film izledim.

ikimiz de
both of us
iki
brace

The orthodontist told him he'd need braces for at least two years. - Ortodontist ona en az iki yıl süreyle pantolon askısına ihtiyacı olacağını söyledi.

iki
twain

Your words split my heart in twain. - Sözleriniz kalbimi ikiye böldü.

iki
number 2

The number 2015 is represented as 11111011111 in binary. - 2015 numarası ikili olarak 11111011111 olarak gösterilir.

iki
{i} couple

I left him a couple messages. - Ona iki mesaj bıraktım.

You two make a nice couple. - Siz ikiniz çok güzel bir çiftsiniz.

iki
bi
iki
{s} dual

Only in love are unity and duality not in conflict. - Birlik ve ikilik yalnızca aşkta çatışma içinde değildir.

iki
duo-
iki
a couple of

I spent a couple of months in Boston. - Boston'da iki ay geçirdim.

See you in a couple of minutes. - İki dakika içinde görüşürüz.

iki
bi-
iki
(Tıp) dipole
iki
either

Either way will lead you to the station. - Her iki yol da seni istasyona götürecektir.

Either of the two must go. - İkisinden biri gitmeli.

iki
deux
iki
eucre
iki
di-
iki
dyad
iki
both

Both of the brothers are dead. - Kardeşlerin ikisi de öldü.

Both of my parents were brought up in the country. - Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.

iki
the two

The two sisters lived very quietly. - İki kız kardeş çok sakince yaşadılar.

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

İki
you two
iki
amphi
iki
two, double
iki
duo

Tom and Mary are a musical duo. - Tom ve Mary müzikal bir ikilidir.

iki
dyad; two
iki
ambi

Tom and Mary are both ambitious, aren't they? - Tom ve Mary ikisi de hırslı, değil mi?

Tom and Mary were both ambitious. - Tom ve Mary her ikisi de hırslı.

iki
twospot
iki
euchre
iki
twi
iki
double

The only room available is a double. - Mevcut tek oda iki kişiliktir.

His revenue doubled after retirement. - Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.

iki
di
sadece ikimiz
just the two of us
yalnız ikimiz
just the two of us
İngilizce - İngilizce

ikimiz teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

iki
Breath The physical act of respiration Also will power
iki
KA იბი [igi]
iki
Russian for `Space Research Institute' of the (`Russian Academy of Sciences'' -- RAS)
iki
Breath Iki refers more to the physical act of respiration, while kokyu signifies the deeper cosmological aspects of breathing
ikimiz