I shouldn't have doubled the recipe.
- Tarifeyi iki katına çıkarmamalıydım.
Tom doubled his investment in a year.
- Tom'un bir yıl içinde yatırımını iki katına çıkardı.
The population has doubled in the last five years.
- Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.
They need to eat double that amount.
- O miktarın iki katını yemeliler.
This tunnel is twice as long as that one.
- Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.
My brother eats twice as much as I do.
- Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
The number of employees doubled in ten years.
- Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
The population has doubled in the last five years.
- Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.
I'm doubly disappointed on the lack of improvement from my team.
- Takımımdan iyileşme eksikliği konusunda iki kat fazla hayal kırıklığına uğradım.