My brother eats twice as much as I do.
- Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
He is twice as old as I.
- Benim iki katım kadar yaşlıdır.
The population has doubled in the last five years.
- Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.
His revenue doubled after retirement.
- Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.
Tom earns twice as much as Mary.
- Tom Mary'nin iki katı kadar çok kazanır.
Sandra spent twice as much as I did.
- Sandra benim harcadığımın iki katı kadar çok harcadı.
The population has doubled in the last five years.
- Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.
They need to eat double that amount.
- O miktarın iki katını yemeliler.
My brother eats twice as much as I do.
- Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
Your income is about twice as large as mine is.
- Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.
I shouldn't have doubled the recipe.
- Tarifeyi iki katına çıkarmamalıydım.
Tom doubled his investment in a year.
- Tom'un bir yıl içinde yatırımını iki katına çıkardı.
I'm doubly disappointed on the lack of improvement from my team.
- Takımımdan iyileşme eksikliği konusunda iki kat fazla hayal kırıklığına uğradım.