ihmalkâr

listen to the pronunciation of ihmalkâr
Türkçe - İngilizce
{s} negligent
derelict
careless

It was careless of me to forget to lock the door. - Kapıyı kitlemeyi unutmak benim ihmalkarlığımdı.

It was careless of me to forget to answer your letter. - Mektubuna cevap yazmayı unutmak benim ihmalkarlığımdı.

neglectful
inattentive

She accused him of being inattentive to her. - O onu ona karşı ihmalkar olmakla suçladı.

negligent, derelict
oblivious

Tom seemed oblivious. - Tom ihmalkâr görünüyordu.

neglectful, negligent
forgetful
remiss
remiss
ihmalkâr kimse
delinquent
ihmalkâr kişi
derelict
İhmalkâr
procrastinator

A procrastinator is someone who always puts off doing things.

Türkçe - Türkçe
Savsak, ihmalci
İHMALKÂR
(Osmanlı Dönemi) f. İhmalci, işine dikkat etmeyen
ihmalkâr