iflâs

listen to the pronunciation of iflâs
Türkçe - İngilizce
bankruptcy

Under the circumstances, bankruptcy is inevitable. - Bu koşullar altında, iflas kaçınılmazdır.

Does this mean that we have to file bankruptcy? - Bu iflasımızı sunmak zorunda olduğumuz anlamına mı geliyor?

{i} bankrupt

Under the circumstances, bankruptcy is inevitable. - Bu koşullar altında, iflas kaçınılmazdır.

Corporate bankruptcies continued at a high level last month. - Şirket iflasları geçen ay yüksek bir düzeyde devam etti.

bust

Airlines are going bust. - Hava yolları iflas ediyor.

insolvent
bankruptcy, insolvency, crash
ruin

I hear his business is on the verge of ruin. - Onun işinin iflasın eşiğinde olduğunu duyuyorum.

failure
smash
failure (of a major project or policy)
bankruptcy, insolvency
(Hukuk) insolvency
smash up
crash

Why did the stock market crash? - Borsa niçin iflasa gitti.

During the Depression in the 1930's, many wealthy people lost everything in the stock market crash. - 1930'lardaki kriz sırasında, çok sayıda zengin insan borsanın iflasında her şeyini kaybetti.

ruination
bankruptcies
in carey street
insolvent
iflas etmek
go bankrupt
iflas etmek
(Ticaret) bankrupt

Tom was forced into bankruptcy. - Tom iflas etmek zorunda kaldı.

iflas etmek
go under
iflas bayrağını çekmek
crash
iflas bayrağını çekmek
go bankrupt
iflas borusunu çalmak
go bankrupt
iflas eden
(Kanun,Ticaret) bankrupt
iflas etmek
crash
iflas etmek
(Ticaret) become bankrupt
iflas etmek
fail
iflas etmek
(Ticaret) be bankrupt
iflas etmek
(Ticaret) be involved in a bankruptcy
iflas etmek
(Ticaret) break down
iflas etmek
ruin
iflas etmek
(Dilbilim) go broke
iflas etmek
(Ticaret) go to bust
iflas etmek
(deyim) go out of business
iflas etmek
go the wall
iflas kanunu
(Kanun) bankruptcy law
iflas kanunu
(Kanun,Ticaret) law of bankruptcy
iflas bayrağını çekmek
to go bankrupt, to crash, to gu under
iflas borusunu çalmak
to go bankrupt, to crash, to under
iflas dairesi
bankruptcy office
iflas davası
(Kanun) matter of bankruptcy
iflas davasının açılması
(Ticaret) filing a bankruptcy lawsuit
iflas dilekçesi
(Ticaret) bankruptcy petition
iflas edenin mal varlığı
bankrupt's estate
iflas etme
burst up
iflas etmek
go belly up
iflas etmek
go to the wall
iflas etmek
1. to go bankrupt. 2. (for a project or plan) to fail completely. 3. (for something) to become regarded as worthless
iflas etmek
be in Carey Street
iflas etmek
go to rack and ruin
iflas etmek
to go bankrupt, to crash, to go under, to go bust, to fail
iflas etmek
belly up
iflas etmek üzere şirket
lame duck
iflas etmiş
broke
iflas etmiş
bankrupt
iflas etmiş birinden alacağı olan kimse
bankrupt's creditor
iflas etmiş kimse
bankrupt
iflas etmiş kimse
insolvent
iflas ettirmek
ruin
iflas ettirmek
bankrupt
iflas ettirmek
bust
iflas ettirmek
to bankrupt
iflas hakemi
referee in bankruptcy
iflas halinde alacaklılara ödenen pay
dividend
iflas hukuku
laws of bankruptcy
iflas idaresi
(Ticaret) trustee in bankruptcy
iflas idaresi
administration of bankruptcy assets
iflas ilan etmek
to declare barkruptcy
iflas ilan etmek
declare bankruptcy
iflas ilanı
declaration of bankruptcy
iflas işlemi
act of bankruptcy
iflas işlemleri
(Kanun,Ticaret) bankruptcy proceedings
iflas kararı
(Ticaret) decree of insolvency
iflas kararı
(Ticaret) adjudication order
iflas kararı
(Ticaret) liquidation decision
iflas kararı
(Kanun,Ticaret) adjudication in bankruptcy
iflas kararı
decree of bankruptcy
iflas kararı
(Ticaret) flat in bankruptcy
iflas kararı
decree of bankruptcy, adjudication of insolvency
iflas mahkemeleri
(Kanun,Ticaret) bankruptcy courts
iflas mahkemesi
(Kanun,Ticaret) court of bankruptcy
iflas masası
bankrupt's assets
iflas masası
law bankrupt's assets
iflas masası memuru
(Ticaret) bankrupt's estate trustee
iflas memuru
registrar in bankruptcy
iflas muamelesi
(Ticaret) process of bankruptcy
iflas sonucu icra kararı
receiving order
iflas sözleşmesi
(Ticaret) concordatum
iflas sözleşmesi
corcordatum
iflas talebi
petition in bankruptcy
iflas usulü ile tasfiye
(Kanun) liquidation in bankruptcy
iflas yasası
bankruptcy act
iflâs etmek
sink the shop
icra ve iflas kanunu
(Kanun) enforcement and bankruptcy law
icra-iflas hukuku
executions
icra ve iflas hukuku
bankruptcy and foreclosure law
adi iflas
nonfraudelent bankruptcy
adi iflas
nonfraudulent bankruptcy
belgelenmiş iflâs
certificated bankrupt
fiili iflas
(Ticaret) de facto bankruptcy
hileli iflas
fraudulet bankruptcy
hileli iflas
fraudulent bankruptcy
icra iflas kanunu
(Kanun) bankruptcy and enforcement law
resmi iflâs
certificated bankrupt
zorunlu iflas
(Ticaret) involuntary bankruptcy
Türkçe - Türkçe
Yenilgiye uğramak, değerini yitirme
Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan tüccarın durumu, batkı, batkınlık: "Her gün küçük tüccarlardan birisi iflasa sürükleniyordu."- N. Cumalı
Yenilgiye uğrama, değerini yitirme
Batkı
Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilân olunan tüccarın durumu, batkı, batkınlık
(Osmanlı Dönemi) malı tükenmek, parası kalmamak; sermayesini batırmak
İFLAS
(Osmanlı Dönemi) Malı tükenmek, parası kalmamak. Borçlarını ödeyemiyecek hâle gelmek. Sermayesini batırmak
İFLAS
(Osmanlı Dönemi) Ahirette günahları çok olanın hüsrana düşmesi
iflas anlaşması
İflâs ile ilgili alınan karardan sonra borçların ödenmesine ilişkin anlaşma
iflas davası
İflâs işlerine bakan mahkemelerde açılan dava
iflas etmek
yenilgiye uğramak, değeri düşmek
iflas etmek
mahkeme kararıyla anaparasını yitirdiği açıklanmak, batmak
iflas masası
İflâs eden kişi veya kuruluşun alacak ve borçlarını belirlemeye ve bunları düzenlemeye yetkili birim
ADİ İFLAS
(Hukuk) Borçlunun kusuru veya hilesi olmadan borçlarını ödeyemez duruma gelmesi
dolanlı iflas
Hileli iflâs
hileli iflas
Alacaklıları zarara sokmak amacıyla hileli işlemler yaparak gerçekleştirilen iflâs yolu
İcra ve İflas Hukuku
Alacaklının devlet gücünün yardımıyla alacağına nasıl kavuşacağını düzenleyen hukuk dalı
İflas
(Hukuk) BATKI
İflas
(Osmanlı Dönemi) LEFH
iflâs