Words fail me in expressing my emotion.
- Duygularımı ifade etmeye kelimeler aciz kalır.
He sometimes has trouble expressing his opinions.
- Bazen görüşlerini ifade etmekte sorun yaşadı.
Her smile expressed her thanks.
- Onun gülümsemesi onun teşekkürlerini ifade etti.
I must have expressed myself badly.
- Ben kendimi kötü bir şekilde ifade etmiş olmalıyım.
I'd like to express my gratitude.
- Minnettarlığımı ifade etmek istiyorum.
She expressed her sentiments on the war.
- Savaşla ilgili duygularını ifade etti.