I'm not good at expressing my feelings.
- Duygularımı ifade etmede iyi değilim.
She is backward in expressing her opinion.
- O, fikrini ifade etmede geri kalmış.
I must have expressed myself badly.
- Ben kendimi kötü bir şekilde ifade etmiş olmalıyım.
He expressed himself clearly.
- O, kendini açıkça ifade etti.
He expressed himself very well in English.
- O, İngilizce olarak kendini çok iyi ifade etti.
I can't think of the right words with which to express my thanks.
- Ben teşekkürlerimi ifade etmek için doğru kelimeleri düşünemiyorum.