if not.

listen to the pronunciation of if not.
İngilizce - Türkçe
olmazsa
değilse bile
medikçe
değilse

Sanırım hepsi değilse de öğrencilerimin çoğunun testi geçeceğini düşünüyorum. - I think that most, if not all, of my students will pass the test.

Hepsi değilse de, çoğu ebeveynler çocuklarının iyi olmasını isterler. - Most, if not all, parents want their children to be good.

eğer olmazsa
mezse
aksi taktirde
aksi takdirde
yoksa

Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur. - If one has the right to live, then one should also have the right to die. If not, then living is not a right, but an obligation.

Eğer başka bir şey yoksa eğlenceli olacak. - It'll be entertaining, if nothing else.

olmazsa

Bu akşam partiye gider misin? Olmazsa gidip film izleyelim. - Will you be going to the party tonight? If not, let's go watch a movie.

eğer öyle değilse
were it not
o değildi
if not
aksi halde
İngilizce - İngilizce
if not for, were it not that
perhaps; indicating possibility of being more remarkable (greater or better or sooner) than; "will yield 10% if not more"; "pretty if not actually beautiful"; "let's meet tonight if not sooner
were it not
if not.

    Heceleme

    if not

    Videolar

    ... not phantom jobs. They're real jobs. CROWLEY: OK. ...
    ... It's not going to solve all our problems. ...