Bir manken olduğunu bilmeliydim.
- I should've known you were a model.
Bir manken olmanın hayalini kurardım.
- I used to dream about becoming a model.
Meryem her zaman örnek bir öğrenci oldu.
- Mary has always been a model student.
Adamı örnek bir beyefendi olarak tanımladı.
- He described the man as a model gentleman.