Sizi beklettiğim için üzgünüm.
- I am sorry to have kept you waiting.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- I am sorry to trouble you.
Onu işittiğime üzüldüm.
- I am sorry to hear that.
Geç kaldığım için üzgünüm.
- I'm sorry about being late.
Geç kaldığım için üzgünüm.
- I'm sorry I'm so late.
Affedersiniz fakat söylediğinizi anlamadım.
- I'm sorry, but I didn't catch what you said.
Affedersiniz, onu tekrar söyler misiniz?
- I'm sorry, could you say that again?
... - WHOA! - YOU'RE GONNA BE SORRY YOU DID THAT! ...
... Sorry, this is solely in Japanese, but you can see the ...