I gave my father a silk tie.
- Babama bir ipek kravat verdim.
This feels like silk.
- Bu ipek gibi hissettiriyor.
The gown is made of silk.
- Gecelik ipekten yapılır.
The dress is made of silk.
- Elbise, ipekten yapılmış.
Mary has silky smooth legs.
- Mary'nin ipeksi pürüzsüz bacakları var.