i̇mport teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- import
- ithal etmek
Farklı ülkeler, pek çok mal ithal etmektedirler.
- Different countries import many goods.
O Türkiye'den giysiler ithal etmektedir.
- He imports clothes from Turkey.
- important
- {s} mühim
Keyfiyet, kemiyetten mühimdir.
- Quality is more important than quantity.
Arkadaşlar onun için çok mühimdir.
- Friends are very important to her.
- importance
- önem
Bu problem sadece ikincil derecede önemli.
- This problem is only of secondary importance.
Müziğin önemi küçümsenmiştir.
- The importance of music is underrated.
- imported
- ithal
O ithal bir araç sürer.
- She drives an imported car.
İthal arabalara güçlü bir talep vardır.
- Imported cars are in strong demand.
- important
- önemli
Kâğıdı geri dönüştürmek çok önemlidir.
- Recycling paper is very important.
Önemli bir rolüm var.
- I have an important role.
- import
- dışarıdan almak
- import
- dışalım
- import
- (Ticaret) dış satınalma
- import
- yer değiştirme
- import
- (Bilgisayar) al
- import
- ithal malı
- import
- getirtmek
- import
- ithal
Ülke ithalatını azaltmayı hedefliyor.
- The country is aiming at decreasing its imports.
Onlar dükkânda ithal mallar satıyorlar.
- They sell imported goods at the shop.
- import
- {f} ithal et
Sence Abd'den pirinç ithal etmeli miyiz?
- Do you think we should import rice from the U.S.?
Bunu Avustralya'dan ithal ettik.
- We imported this from Australia.
- import
- {f} ima etmek
- import
- dışarıdan almak getir veri
- import
- {i} anlam
Bir gün tasarrufun önemini anlamak için geleceksin.
- Some day you will come to realize the importance of saving.
Birbirimizi anlamak önemlidir.
- To understand each other is important.
- import
- yabancı memleketten getirtilen mal
- import
- {f} ifade etmek
- import
- import license ithalât lisansı
- import
- (noun) içeri aktarım
- import
- ithal et, çalışılan programa getirmek
- import
- {f} önemi olmak
- import
- import duty ithalat gümruk resmi
- import
- {i} ifade
Gramer doğruluğunun önemini yeterince ifade edemem.
- I cannot express enough the importance of grammatical accuracy.
Sami'nin ifadesi son derece önemliydi.
- Sami's testimony was extremely important.
- import
- {i} manâ
- import
- {f} belirtmek
- import
- imports and exports ithalât ve ihracat
- import
- mana/ithal/ithal mal
- import
- {i} ithalat
Ülke ithalatını azaltmayı hedefliyor.
- The country is aiming at decreasing its imports.
İthalattaki artışla talep aşağı düşürüldü.
- The demand was brought down by increases in imports.
- import
- (verb) içeri aktarmak
- import
- {i} önem
Önemli bir rolüm var.
- I have an important part.
Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
- Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- important
- ciddi
Dergi senatöre karşı birçok ciddi suçlama yaydı.
- The magazine spread many important charges against the Senator.
- important
- saygın
- import
- içeri aktarmak
- important
- nüfuzlu
- imported
- {s} ithal edilmiş
Tom ithal edilmiş bir arabayı kullanıyor.
- Tom drives an imported car.
Bu, Malezya'dan ithal edilmiş bir ham maddedir.
- This is a crude material imported from Malaysia.
- do not import
- (Bilgisayar) alma
- file to import
- (Bilgisayar) alınacak dosya
- file to import
- (Bilgisayar) alınan dosya
- import
- ithal etme
- import
- (Bilgisayar) indirmek
- import
- (Bilgisayar) veri al
- import
- (Ticaret) ithalat yapmak
- import
- (Ticaret) imalat
- import
- (Bilgisayar) veri almak
- import
- (Bilgisayar) getir
Yeni yasa, eğitim sistemine önemli değişiklikler getirecektir.
- The new law will bring about important changes in the educational system.
Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir.
- It's important to unite as many workers as possible.
- import a file
- (Bilgisayar) dosya al
- import article
- (Ticaret) ithal malı
- import broker
- (Ticaret) ithalat simsarı
- import broker
- (Ticaret) ithalat komisyoncusu
- import business
- ithalatçılık
- import cartels
- (Ticaret) ithalat kartelleri
- import centre
- (Ticaret) ithalat merkezi
- import complete
- (Bilgisayar) alma tamamlandı
- import contacts
- (Bilgisayar) kişiler'i al
- import contract
- (Ticaret) ithalat sözleşmesi
- import cookies
- (Bilgisayar) tanımlama bilgilerini al
- import cookies
- (Bilgisayar) çerezleri al
- import costs
- (Ticaret) ithalat masrafları
- import data
- (Bilgisayar) veri al
- import delimited
- (Bilgisayar) sınırlandırılmış al
- import elasticity
- (Ticaret) ithalat esnekliği
- import elasticity
- (Ticaret) ithalat elastikliği
- import error
- (Bilgisayar) alma hatası
- import excel data
- (Bilgisayar) excel verisi al
- import failed
- (Bilgisayar) alım başarısız oldu
- import failed
- (Bilgisayar) alma işlemi başarısız
- import failed
- (Bilgisayar) alma başarısız oldu
- import figure
- ithalat rakamı
- import file
- (Bilgisayar) dosya al
- import finance
- (Ticaret) ithalat finansmanı
- import financing
- (Ticaret) ithalat finansmanı
- import firm
- ithalat firması
- import from
- (Bilgisayar) alma yeri
- import from
- (Bilgisayar) alma kaynağı
- import from
- getirtmek
- import function
- (Ticaret) ithalat fonksiyonu
- import house
- ithalat firması
- import licenses
- (Ticaret) ithal lisansları
- import list
- (Ticaret) ithal listesi
- import lists from
- (Bilgisayar) listelerin alınacağı yer
- import loan
- (Ticaret) ithalat kredisi
- import mail
- (Bilgisayar) posta al
- import merchant
- (Ticaret) ithalat tüccarı
- import message
- (Bilgisayar) alma iletisi
- import messages
- (Bilgisayar) ileti al
- import now
- (Bilgisayar) şimdi al
- import objects
- (Bilgisayar) nesneleri al
- import options
- (Bilgisayar) alma seçenekleri
- import options
- (Bilgisayar) seçenekleri al
- import page
- (Bilgisayar) sayfa al
- import path
- (Bilgisayar) alma yolu
- import point
- (Ticaret) ithal noktası
- import policies
- (Bilgisayar) ilke al
- import prices
- ithal fiyatları
- import progress
- (Bilgisayar) alma durumu
- import queries
- (Bilgisayar) sorguları al
- import queries
- (Bilgisayar) sorgu al
- import quostas
- ithalat kotası
- import rejime
- (Ticaret) ithalat rejimi
- import result
- (Bilgisayar) sonuçları al
- import rules
- (Bilgisayar) kural al
- import server
- alma sunucusu
- import settings
- (Bilgisayar) alma ayarları
- import ship
- (Ticaret) ithal malı getiren gemi
- import sound
- (Bilgisayar) ses al
- import specialist
- ithalat sorumlusu
- import styles
- (Bilgisayar) stil al
- import summary
- (Bilgisayar) alma özeti
- import suppliers
- (Ticaret) ithalatçı firmalar
- import surcharge
- (Ticaret) ek ithalat vergisi
- import surcharge
- (Ticaret) ithalatta
- import survey
- (Ticaret) ithalat gözetimi
- import table
- (Bilgisayar) tablo al
- import table
- (Bilgisayar) alma tablosu
- import tariff
- (Ticaret) ithalat gümrük tarifesi
- import tariff
- (Ticaret) ithalat tarifesi
- import tax
- (Ticaret) ithalat vergisi
- import taxes
- (Ticaret) ithalat vergileri
- import template
- (Bilgisayar) şablon al
- import to
- (Bilgisayar) alma yeri
- import to
- (Bilgisayar) alınacak yer
- import transfer
- (Ticaret) ithalat bedelinin transferi
- import transfer
- (Ticaret) ithalat transferi
- import warning
- (Bilgisayar) alma uyarısı
- import xml
- (Bilgisayar) xml al
- import/export
- (Bilgisayar) al/ver
- import/link
- (Bilgisayar) al/bağla
- importance
- önem derecesi
- important
- muazzam
- important
- sayılı
Yüzyıllık Yalnızlık İspanyol edebiyatının Don Kişottan bu yana en önemli eseri sayılır.
- One Hundred Years of Solitude is considered the most important work of Spanish literature since Don Quixote.
- important
- kendini beğenmiş
- important
- etkili
- important
- önem teşkil eden
- importation
- (Ticaret) ithal etme
- importation
- (Ticaret) ithalat yapma
- imported
- (Bilgisayar) alınmış
- imported
- (Bilgisayar) alınan
- importing
- (Bilgisayar) alınıyor
- importing
- (Bilgisayar) boş dosya alınıyor
- importing
- (Bilgisayar) alınan
- importing
- (Ticaret) ithal etme
- importing
- ithal
- imports
- dışalım
- product import
- mal ithalatı
- sound import
- (Bilgisayar) ses al
- import certificate
- ithalatçı belgesi
- import commerce
- ithalat ticareti
- import credit
- ithal kredisi
- import duty
- ithalat vergisi
- import handicap
- ithalat engeli
- import licence
- ithal lisansı
- import permit
- ithal izni
- import quota
- ithalat kotası
- import reduction
- ithalat azalması
- import regime
- ithalat rejimi
- import restrictions
- ithalat yasakları
- importation
- dışalım
- importation
- ithal
Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır.
- The importation of rare wild animals to this country is strictly prohibited.
- importer
- dışalımcı
- importation
- ithalat
Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır.
- The importation of rare wild animals to this country is strictly prohibited.
- capital import
- sermaye ithali
- compensation import permit
- takas ithal hakkı
- demand of import
- İthalata olan talep
If there is current account surplus, there will be increase in demand of import.
- import dependency
- Dışalıma/ithalata bağımlılık
Dışsatımımızın dışalıma bağımlılığı son yıllarda artmaktadır.
- import licence
- İthalat izni, ithalat ruhsatı
- import manager
- İthalat müdürü
- import substitution
- (Ekonomi) İthal ikâmesi
- import tariff
- (Ticaret) İthalat gümrük tarifesi
- import trade
- ithalat
- importance
- ehemmiyet
- important
- önemlisi
En önemlisi, faizler tırmanıyor.
- Most importantly, the borrowing rates are going up.
En önemlisi kendin için düşünüyor olmandır.
- Most important is that you think for yourself.
- important
- önemlidir
- weight; import; value
- ağırlık, ithalat; değeri
- actual import
- (Ticaret) fiili ithal
- compensation import permit
- (Ticaret) takas vesikası
- csv import
- (Bilgisayar) csv al
- do not import column
- (Bilgisayar) sütundan veri alma
- enzyme import
- (Ticaret) enzim ithalatı
- free import
- (Ticaret) serbest ithalat
- free import
- (Ticaret) gümrüksüz ithalat
- gold import point
- (Ticaret) altın ithal noktası
- gold import point
- (Ticaret) altın giriş noktası
- html import
- (Bilgisayar) html al
- import
- (Hukuk) dış alım
- import
- içeri aktarım
- import deposit
- (Avrupa Birliği) ithalat teminatı
- import deposit
- (Ticaret) ithalat depozitosu
- import duty
- ithal resmi
- import duty
- ithal harcı
- import levy
- (Avrupa Birliği) ithalat prelevmanı
- import license
- (Ticaret) ithal lisansı
- import license
- (Ticaret) ithal izin belgesi
- import license/permit
- ithal izni
- import permit
- permi, ithalat izni
- import permit
- (Ticaret) ithal izin belgesi
- import permit
- ithalat izni
- import permit
- (Ticaret) ithal permisi
- import regime
- (Ticaret) ithal rejimi
- import substitution
- (Avrupa Birliği) ithal ikamesi
- import surplus
- ithalat fazlası
- import trade
- (Ticaret) ithalat ticareti
- importable
- {s} ithal edilebilir
- importable
- (sıfat) ithal edilebilir
- importable
- (Ticaret) ithali mümkün
- importance
- {i} etki, nüfuz, itibar
- importance
- {i} saygınlık
- importance
- {i} kibir
- importance
- {i} itibar
- important
- ehemmiyetle
- important
- importantlyönemle
- important
- {s} sözü geçer
- important
- {s} okkalı
- important
- {s} kibirli
- important
- nufuzlu
- important
- {s} etkili, nüfuzlu, itibarlı
- important
- sıkkıcı bir şekilde
- important
- önlemli
- important
- ehemmiyetli