i̇lgili teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- involving
- Present participle of to involve
- ilgili
- related
I do work related to computers.
- Bilgisayarlarla ilgili iş yaparım.
Tom is distantly related to Mary.
- Tom Mary ile uzaktan ilgilidir.
- ilgili
- concerned
He is concerned about his father's illness.
- O, babasının rahatsızlığı ile ilgili endişe duymaktadır.
Why are you so concerned?
- Neden bu kadar ilgilisin?
- ilgili
- (Hukuk) relevant
How dare you say that's not relevant!
- Onun konu ile ilgili olmadığını söylemeye nasıl cesaret edersin!
I thought his opinion was relevant.
- Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm.
- ilgili
- interested
Tom said that he was very interested in archery.
- Tom okçulukla çok ilgili olduğunu söyledi.
I am deeply interested in art.
- Ben sanatla yürekten ilgiliyim.
- gökyüzü ile ilgili
- celestial
- gelgit ile ilgili
- tidal
- ilgili
- associated
There are comments associated with this question.
- Bu sorunla ilgili yorumlar bulunmaktadır.
Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.
- Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.
- ilgili
- involved
There's a lot of red tape involved in this procedure.
- Bu işlemle ilgili önemli ölçüde bürokrasi vardır.
Tom thanked everyone involved.
- Tom ilgili herkese teşekkür etti.
- ilgili
- interested (in); concerned, involved; relevant; connected (with), related; concerning, regarding
- ilgili
- respective
- ilgili
- pertinent
Tom asked a few pertinent questions.
- Tom birkaç ilgili soru sordu.
- ilgili
- curious
- ilgili
- (Ticaret) concerning
Concerning this, I'm the one to blame.
- Bununla ilgili, ben suçlanacak tek kişiyim.
Are you aware of anything concerning his past life?
- Onun geçmiş yaşamı ile ilgili bir şeyin farkında mısınız?
- ilgili
- connected with
Mary collects anything that's connected with squirrels.
- Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar.
- ilgili
- engage
The media got wind of a rumor about his engagement and came quickly.
- Medyanın onun sözleşmesi ile ilgili bir söylenti rüzgarı vardı ve hızlı geldi.
Tom's parents congratulated him on his engagement.
- Tom'un anne-babası onun nişanı ile ilgili onu tebrik ettiler.
- ilgili
- germane to
- ilgili
- (Bilgisayar) re
- ilgili
- attached
- ilgili
- relating
- ilgili
- (Bilgisayar) contact
Hey! This is not the right place. You should contact the actual national coach for information regarding this.
- Hey! Bu doğru yer değil. Sen bununla ilgili bilgi için gerçek milli takım antrenörüyle temas kurmalısın.
- ilgili
- with regard to
I have nothing to say with regard to that problem.
- Benim o sorunla ilgili söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Do you have anything to say with regard to this matter?
- Bu konu ile ilgili olarak söyleyeceğin bir şey var mı?
- ilgili
- (Ticaret) regarding
Hey! This is not the right place. You should contact the actual national coach for information regarding this.
- Hey! Bu doğru yer değil. Sen bununla ilgili bilgi için gerçek milli takım antrenörüyle temas kurmalısın.
Regarding this project, have you seen the contract?
- Bu proje ile ilgili olarak, sözleşmeyi gördün mü?
- ilgili
- companion
- ilgili
- relative
Listen to the facts relative to the issue.
- Sorunla ilgili gerçekleri dinleyin.
- ilgili
- interested in, curious about
- ilgili
- anent
- ilgili
- relevant: ilgili evraklar the relevant documents
- ilgili
- interested, concerned, involved: ilgili kişiler those concerned
- ilgili
- about
It's all about sentences. Not words.
- O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil.
You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.
- Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.
- ilgili
- germane
- ilgili
- connected
Mary collects anything that's connected with squirrels.
- Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar.
There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.
- Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu.
- ilgili
- pertaining to, related to, connected with, concerned with, relevant to, apropos of
- ile ilgili
- regarding
We are open to all suggestions regarding the new design of the website.
- Biz web sitesinin yeni tasarımı ile ilgili tüm önerilere açığız.
Regarding this project, have you seen the contract?
- Bu proje ile ilgili olarak, sözleşmeyi gördün mü?
- ilgili
- {i} corresponding
- batıl inançla ilgili
- superstitious
- ilgili olmak
- relate
- denizcilikle ilgili
- (Hukuk) maritime
- ile ilgili
- relevant to
The content of his speech is not relevant to the subject.
- Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir.
- ilgili olmak
- come to
- ilgili olmak
- be pertinent to
- karın ile ilgili
- abdominal
- meslek ile ilgili
- vocational
- ilgili bulunmak
- respect
- babil ile ilgili
- Babylonian
- beyin ile ilgili
- cerebral
- britanya ile ilgili
- British
- eğitimle ilgili
- scholastic
- hayvanlarla ilgili
- animal
You know perfectly well that there are regulations concerning animals.
- Hayvanlarla ilgili düzenlemelerin olduğunu çok iyi bilirsiniz.
My son likes books about animals.
- Oğlum hayvanlarla ilgili kitaplardan hoşlanır.
- ilgili olarak
- concerning
There is a rule concerning the use of knives and forks.
- Bıçak ve çatal kullanımı ile ilgili olarak bir kural vardır.
- ilgili olmak
- belong
- inek çiçek hastalığı ile ilgili
- vaccine
- kader ile ilgili
- weird
- kavrama ile ilgili
- cognitive
- kitaplarla ilgili
- bookish
- konu ile ilgili
- germane
- kır hayatıyla ilgili
- bucolic
- sesle ilgili
- phonic
- standart yapılan eşya ile ilgili
- utility
- testis ile ilgili
- testicular
- yönetimle ilgili
- administrative
- şahdamarlar ile ilgili
- carotid
- ile ilgili
- of
- intiharla ilgili
- suicidal
Tom never told me he was having suicidal thoughts.
- Tom bana intiharla ilgili düşüncelere sahip olduğunu asla söylemedi.
- aile ile ilgili
- domestic
- anne (ile ilgili)
- maternal
- avrupa ile ilgili
- european
- baba (ile ilgili)
- paternal
- bademcik (ile ilgili)
- (Anatomi) tonsillar
- basil (ile ilgili)
- (Biyoloji) bacillary
- bel ile ilgili
- (Tıp) lumbar
- belediye/kent ile ilgili
- municipal
- besin (ile ilgili)
- pabular
- büro işleriyle ilgili
- clerical
- cenin (ile ilgili)
- foetal
- ceza ile ilgili
- penal
- demirle ilgili
- ferrous
- deri ile ilgili
- (Denizbilim) dermal
- dorsum ile ilgili
- (Tıp) dorsalis
- elle ilgili
- manual
- evlenme ile ilgili
- nuptial
- festival ile ilgili
- festive
- göbek (ile ilgili)
- (Anatomi) umbilical
- göbek (ile ilgili)
- omophalic
- güncel konularla ilgili
- relevant
- hacim ölçümüyle ilgili
- volumetric
- ikametgah ile ilgili
- residential
- ile ilgili
- with respect to
- ile ilgili
- (with) regard to
- ile ilgili
- re
- ile ilgili
- in respect to
- ile ilgili
- pertaining to
- ile ilgili
- concerning
The existing law concerning car accidents requires amending.
- Araba kazaları ile ilgili mevcut yasa değişiklikler gerektirir.
Are you aware of anything concerning his past life?
- Onun geçmiş yaşamı ile ilgili bir şeyin farkında mısınız?
- ile ilgili
- about
I don't know anything about her family.
- Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
Before you make a decision about your marriage, you should have a consultation with your parents.
- Evlilik ile ilgili bir karar vermeden önce, ebeveynlerine danışmalısın.
- ile ilgili
- with
Do you have anything to say with regard to this matter?
- Bu konu ile ilgili olarak söyleyeceğin bir şey var mı?
On TV someone with a serious look on his face is talking about the problems of our country's future.
- Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.
- ile ilgili
- coupled with
- ile ilgili
- connected
- ile ilgili
- apropos
- ile ilgili
- related to
Firstly, happiness is related to money.
- Öncelikle, mutluluk para ile ilgilidir.
Cancer may be related to viruses of some kind.
- Kanser bir tür virüs ile ilgili olabilir.
- ile ilgili
- interested in
Fadil became interested in Islam.
- Fadıl, İslam ile ilgili hale geldi.
It seems that he is interested in astronomy.
- O, astronomi ile ilgili gibi görünüyor.
- ile ilgili
- relative to
- ile ilgili
- over
He got over the shock of his father's death.
- Babasının ölümü ile ilgili şoku atlattı.
Up to this point I have presented an overview of the growth of political unrest in the period.
- Bu noktaya kadar ben dönemdeki siyasi huzursuzluğun büyümesi ile ilgili genel bir bakış sundum.
- ile ilgili
- on
- ile ilgili
- associated with
Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.
- Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.
- ilgililer
- those concerned
- jeodezi ile ilgili
- (Askeri) geodetic
- kent ile ilgili
- urban
- kesici dişle ilgili
- incisal
- kuzey kutbu ile ilgili
- (Coğrafya) arctic
- mantar (ile ilgili)
- fungal
- metre ile ilgili
- metrical
- metre ile ilgili
- metric
- mide (ile ilgili)
- (Tıp) gastric
- ordu ile ilgili
- (Askeri) military
- sindirim sistemi ile ilgili
- (Tıp) gastrointestinal
- solunum (ile ilgili)
- (Tıp) respiratory
- strateji ile ilgili
- (Askeri) strategical
- tilki (ile ilgili)
- vulpine
- tiyatro sanatı ile ilgili
- drama
- tohum (ile ilgili)
- germinal
- yasa koyma ile ilgili
- (Ticaret) legislative
- yazı işleriyle ilgili
- clerical
- yuva ile ilgili
- nidal
- yıldız ile ilgili
- stellar
- zirve (ile ilgili)
- climactic
- çiçek (ile ilgili)
- (Tekstil) floral
- özel ders ile ilgili
- tutorial
- ilgili
- hot
Our guide misinformed us about the location of the hotel.
- Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi.
- ilgili
- appertaining
- ilgili
- assignor
- ilgililer
- they
They are related to colonization.
- Onlar sömürgecilikle ilgililer.
They're interested in swimming.
- Onlar yüzme ile ilgililer.
- kılla ilgili
- capillary
- armoni ile ilgili olan
- which is related to harmony
- dinle ilgili
- about religion
- düş ile ilgili, hayalî
- about falling, dream
- eleştirimcilikle ilgili olan
- eleştirimcilik that are related to
- evren bilimiyle ilgili, kozmolojik
- about the science of the universe, the cosmological
- hayatla ilgili
- about life
- hristiyanlıkla ilgili dinî kuruluş
- Christian religious organizations concerned with
- ilgili
- relevant of
- ilgili
- relate to
- ilgili
- of interest
- ilgili makama
- to the responsible department
- ilgili olma durumu, mensubiyet
- be about status, affiliation
- ilgili olmak
- refer
- ilgili olmak
- appertain, apply
- ilgili olmak
- bound up with
- ilgili olmak
- be interested in
- ilgili olmak
- pertain, be pertinent to
- ilke ile ilgili
- principles related to
- karayla, toprakla ilgili, karasal
- with black, territorial, terrestrial
- kazaklara özgü olan, kazaklarla ilgili olan
- peculiar to Jersey, which is associated with sweaters
- kromozomlarla ilgili
- on chromosome
- sayın ilgili
- to whom it may concern
- suyla ilgili, suya ilişkin
- related to water, water-related
- sınıfla ilgili
- related classifications
- tevrat ve incille ilgili
- about the Torah and the Bible
- vatan sevgisi ile ilgili şiirler
- poems about love and devotion to one's country
- veterinerlikle ilgili
- veterinary
- özbeklere özgü olan, özbeklerle ilgili olan
- which are peculiar to Uzbek, Uzbek is associated with
- afganistan ile ilgili
- Afghan
- afrika ile ilgili
- African
- agnostisizm ile ilgili
- agnostical
- agnostisizm ile ilgili
- agnostic
- ahlak kuralları ile ilgili
- casuistical
- ahlâk kuralları ile ilgili
- casuisticly
- akli faaliyetle ilgili
- noetic
- akraba katili ile ilgili
- parricidal
- alkaloid ile ilgili
- alkaloid
- alpler ile ilgili
- alpine
- alt deriyle ilgili
- dermal
- alşimi ile ilgili
- alchemic
- amazonlar ile ilgili
- Amazonian
- amca ile ilgili
- avuncular
- amca ile ilgili olarak
- avuncularly
- ameliyat ile ilgili
- operative
- amonyak ile ilgili
- ammoniac
- ana katilliği ile ilgili
- matricidal
- anlama ile ilgili
- noematic
- anne tarafıyla ilgili
- enatic
- antikalarla ilgili
- antiquarian
- anüs ile ilgili
- anal
- apostoller ile ilgili
- apostolic
- arabalarla ilgili
- automotive
- arabistan ile ilgili
- Arabian
- arilerle ilgili
- Aryan
- aristokrasi ile ilgili
- aristocratic
- arıcılıkla ilgili
- apiarian
- arşidük ile ilgili
- archdukal
- astroloji ile ilgili
- astrologic
- astımla ilgili
- asthmatic
- at üstünde mızrak oyunu ile ilgili
- tilting
- atalarla ilgili
- atavistic
- ateş ile ilgili
- pyretic
- atinalılarla ilgili
- Attic
- atlas okyanusu ile ilgili
- Atlantic
- atletlerle ilgili
- athletic
- atomculuk ile ilgili
- atomistic
- atomculuk ile ilgili olarak
- atomistically
- atomla ilgili
- atomic
- atomlarla ilgili
- atomistic
- atomlarla ilgili olarak
- atomistically
- avrupa ile ilgili
- Continental
- ayak bileği ile ilgili
- tarsal
- ayin ile ilgili
- ritual
- ayinle ilgili
- liturgical
- ayinle ilgili
- liturgic
- ağaç ile ilgili
- arboreous
- aşı ile ilgili
- vaccinal
- bahçe ile ilgili
- horticultural
- bakterisit ile ilgili
- bactericidal
- bakteriyle ilgili
- bacterial
- bakteriyoloji ile ilgili
- bacteriological
- baküs ile ilgili
- Bacchic
- baltık dilleriyle ilgili
- Baltic
- banyo ile ilgili
- balneal
- baron ile ilgili
- baronial
- basilikos ile ilgili
- basilisk
- batı ile ilgili
- western