i̇lâve

listen to the pronunciation of i̇lâve
Türkçe - İngilizce
annex
To add something to another, to incorporate into

The ancient city of Petra was annexed by Rome.

An addition, an extension
An addition or extension to a building
An appendix
{n} a thing annexed, a thing subjoined
{v} to join, add, connect, sujoin, unite
If a country annexes another country or an area of land, it seizes it and takes control of it. Rome annexed the Nabatean kingdom in 106 AD Hitler was determined to annex Austria to Germany. + annexation annexations an·nexa·tion Indonesia's annexation of East Timor
{f} incorporate, add, append (territory, etc.); join, connect
To join or add, as a smaller thing to a greater
{i} attachment
Something annexed or appended; as, an additional stipulation to a writing, a subsidiary building to a main building; a wing
an addition that extends a main building attach to take (territory) by conquest; "Hitler annexed Lithuania"
as, to annex a penalty to a prohibition, or punishment to guilt
To join; to be united
take illegally, as of territory; "The Israelis are annexing more and more territory on the West Bank
an addition that extends a main building attach to take (territory) by conquest; "Hitler annexed Lithuania" take illegally, as of territory; "The Israelis are annexing more and more territory on the West Bank
To attach or connect, as a consequence, condition, etc
Annex is the same as annexe. to take control of a country or area next to your own, especially by using force (annexer, from annectere, from ad- + nectere ( NEXUS))
ilave
addition

In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology. - Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.

It is possible for us to do addition very quickly. - Çok çabuk bir şekilde ilave yapmamız mümkündür.

ilave
additional

Expedited delivery will cost an additional ten dollars. - Hızlandırılmış teslim ilave on dolara mal olacak.

Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness. - Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.

ilave etmek
add

What we want to do next is add some salt. - Daha sonra yapmak istediğimiz şey biraz tuz ilave etmek.

Is there anything you'd like to add? - İlave etmek istediğin bir şey var mı?

ilave
extension

They built an extension to the office. - Ofise bir ilave yaptılar.

ilave
accretionary
ilave
augment
ilave
booster
ilave
booster pump
ilave
inclusion
ilave
(Kanun) base pay
ilave
amplification
ilave
additive
ilave
excursus
ilave
(Kanun) allonge
ilave
admixture
ilave
(Ticaret) accession
ilave
supplement
ilave
adjunct
ilave
supplement (especially to a book, encyclopedia, or newspaper)
ilave
addendum
ilave
supplementary, supplemental; additional, extra
ilave
plussage
ilave
rider
ilave
schedule
ilave
addition, increase
ilave
addition, adjunct, addendum, extension; excess; extra; supplement; additional, supplementary
ilave
inset
ilave
excess
ilave
extra
ilave
(gazete) extra
ilave
appurtenance
ilave
appendix
ilave
postscript
ilave
extra charge, added fee
ilave
pendant
ilave
appendage
ilave
insertion
ilave
appendix (of a book)
ilave
supplementation
ilave
supplemental
ilave
supplementary
ilave
bye
ilave
(Hukuk) add

Shall we add a bit more salt? - Biraz daha tuz ilave edelim mi?

My mother tasted the soup and added a little more salt. - Annem çorbanın tadına baktı ve biraz daha tuz ilave etti.

ilave
plusage
ilave
extra, special edition (of a newspaper)
ilave
accretion
ilave
annex
ilâve
super
ilave edilen
further
ilave edilen
additional
ilave barut hakkı
(Askeri) increment
ilave besleme
additional feeding
ilave ceza
(Kanun) cumulative
ilave edilecek şey
addendum
ilave edilen
adscititious
ilave edilmek
be added
ilave edilmiş
intercalary
ilave ediniz
(Tıp) adde
ilave etme
annexing
ilave etmek
add to

Is there anything you want to add to what I just said? - Az önce söylediklerime ilave etmek istediğin bir şey var mı?

ilave etmek
tack
ilave etmek
entrain
ilave gazete
extra
ilave güverte
(Askeri) macanno deck
ilave hava
make up air
ilave inşaat
(Askeri) new work
ilave kalorifer
auxiliary heater
ilave konular
(Politika, Siyaset) additional items
ilave maddeler
admixtures
ilave mal
additive property
ilave olarak
in addition to

In addition to hiring me, he gave me a piece of advice. - Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.

ilave olarak
as well
ilave olarak
additional
ilave olunacak
additive
ilave olunan
further
ilave onarım
(Askeri) new work
ilave su
(Çevre) make-up water
ilave su
make up water
ilave tutar
(Ticaret) cumulative
ilave yatak
(Turizm) additional bed
ilave zırh
(Askeri) add-on-armour
ilave etme
addition
ilâve
augment
ilave olmak
be added to
ilaveler
additions
ilave
bywork
ilave
addenda
ilave akış
augmenting flow
ilave ayak
spacing sleeves
ilave barut hakkı sayısı
(Askeri) increment number
ilave basınç
supplementary pressure
ilave cıvatası
(İnşaat) extension bolt
ilave destek
additional reinforcement
ilave edilen
extra
ilave edilen
supplemental
ilave edilen
farther
ilave edilerek yapılan
made by addenda
ilave edilmiş
added
ilave elektrik
top up electricity
ilave emme
(Tekstil) supplementary suctioning
ilave etmek
inset
ilave etmek
schedule
ilave etmek
(Hukuk) to supplement
ilave etmek
supplement
ilave etmek
to add (to), to append, to supplement
ilave etmek
subjoin
ilave etmek
1. to add (something) to: Şimdi bu malzemelere biraz yenibahar ilave et. Now add a little allspice to these ingredients
ilave etmek
annex
ilave etmek
put in
ilave etmek
slap on
ilave etmek
eke out
ilave etmek
integrate
ilave fiyat
(Ticaret) additional price
ilave giderler
extras
ilave gündem
(Politika, Siyaset) supplementary agenda
ilave hava
additional air
ilave imla hakkı
(Askeri) supplemental charge
ilave işleme
(Tekstil) downstream processing
ilave kapital
(Ticaret) additional capital
ilave kotasyon
(Ticaret) additional listing
ilave kuvertür
(Ticaret) extended coverage
ilave model protokolü
additional model protocol
ilave muhataralar
(Sigorta) extra perils
ilave nişan açısı
(Askeri) hold off angle
ilave nişangah ayağı
(Askeri) sight extension
ilave nota
grace note
ilave oda
(Turizm) annex room
ilave olarak ver
thrown in
ilave olmak
be supplementary to
ilave paket
(Askeri) plus package
ilave parça
tailpiece
ilave poliçe
(Ticaret) supplementary policy
ilave risk
(Ticaret) added risk
ilave sayfalar
insert
ilave sigorta
(Ticaret) complementary insurance
ilave sigorta
(Ticaret) extra insurance
ilave sigorta
(Ticaret) additional insurance
ilave sipariş
(Ticaret) additional order
ilave taahhüt
(Ticaret) collateral guaranty
ilave taahhüt
(Ticaret) collateral guarantee
ilave tazminat
(Ticaret) additional ındemnity
ilave tedbir
additional precaution
ilave tedbir
additional measure
ilave temettü
(Ticaret) participating dividend
ilave teminat
(Ticaret) collateral guaranty
ilave teminat
(Ticaret) collateral guarantee
ilave teçhizat
secondary reinforcement
ilave tren
supplementary train
ilave uçak yetkisi
(Askeri) backup aircraft authorization
ilave vergi
(Ticaret) suplementary levy
ilave vergi
(Kanun) surtax
ilave yapmak
put in a word
ilave yapmak
write in
ilave yapı
appurtenant structures
ilave yük
(Ticaret) extra freight
ilave yük
surcharge load
ilave yük
superimposed load
ilave yük
auxiliary load
ilave çıkış prizi
additional outlet
ilave ısıtma
supplementary heating
ilave ısıtıcı
reheater
ilave şartname
supplemental-specifications
ilaveler
annexe
ilâve
amplification
ilâve
affix
ilâve etme
apposition
iyot ilave etme
(Tıp) iodination
kaçma ve kurtarma ilave veri raporu
(Askeri) evasion and recovery supplemental data report
metne ilave edilen kısım
run in
renkli ve ilanlı ilâve
color supplement
ufak ilave
makeweight
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Bir kitabın sonuna gerek yazarı ve gerek başkası tarafından sonradan eklenen kısım. Zeyil
(Osmanlı Dönemi) İmzadan sonra mektubun altına yazılan şey
(Osmanlı Dönemi) (C.: İlâvât) Katma, ek yapma, arttırma, zam
(Osmanlı Dönemi) Bir gazetenin çıkardığı sayıdan başka ona ek olarak ve ayrıca çıkardığı sayı
ilave
Arttırma, büyütme, abartma
ilave
Eklenmiş, katılmış parça
ilave
Katma, ekleme, ulama
ilave
Ek
ilave etmek
Eklemek, katmak, ulamak
i̇lâve