The ancient city of Petra was annexed by Rome.
In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
- Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
It is possible for us to do addition very quickly.
- Çok çabuk bir şekilde ilave yapmamız mümkündür.
Expedited delivery will cost an additional ten dollars.
- Hızlandırılmış teslim ilave on dolara mal olacak.
Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
- Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
What we want to do next is add some salt.
- Daha sonra yapmak istediğimiz şey biraz tuz ilave etmek.
Is there anything you'd like to add?
- İlave etmek istediğin bir şey var mı?
They built an extension to the office.
- Ofise bir ilave yaptılar.
Shall we add a bit more salt?
- Biraz daha tuz ilave edelim mi?
My mother tasted the soup and added a little more salt.
- Annem çorbanın tadına baktı ve biraz daha tuz ilave etti.
Is there anything you want to add to what I just said?
- Az önce söylediklerime ilave etmek istediğin bir şey var mı?
In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
- Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.