Tom made one serious omission.
- Tom ciddi bir ihmalde bulundu.
He is neglecting his research these days.
- O, bu günlerde yaptığı araştırmayı ihmal ediyor.
I cannot, however, neglect his warning.
- Fakat onun uyarısını ihmal edemem.
The accident was due to the negligence of the caretaker.
- Kaza yönetici ihmali yüzündendi.
The opposition accused the prime minister of negligence.
- Muhalefet başbakanı ihmalkarlıkla suçladı.
He criticized me for neglecting my duty.
- Görevimi ihmal ettiğim için beni eleştirdi.
Tom has been neglecting his work lately.
- Tom son zamanlarda işini ihmal ediyor.
It was careless of you to forget your homework.
- Ödevini unutman ihmalkarlıktı.
It was careless of me to forget to answer your letter.
- Mektubuna cevap yazmayı unutmak benim ihmalkarlığımdı.