Before their execution, they were tortured savagely for months.
- İdamdan önce aylar boyunca vahşice işkence gördüler.
He forced the natives to witness the execution of their relatives.
- O, yerlileri akrabalarının idam edilmelerine tanık olmaya zorladı.
Dan's death sentence was commuted to life in prison without parole.
- Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi.
The soldiers led Tom to where he would be executed.
- Askerler Tom'u idam edileceği yere götürdü.
Tom is scheduled to be executed.
- Tom'un idam edilmesi planlanıyor.
The criminal was sent to the gallows.
- Suçlu idam sehpasına gönderildi.