Dan got a lucky cat figurine from a co-worker for his birthday.
- Dan doğum günü için bir iş arkadaşından şanslı kedi heykelciği aldı.
Tom went out with a group of co-workers.
- Tom bir grup iş arkadaşıyla dışarı çıktı.
Go and speak to my colleague.
- Git ve iş arkadaşımla konuş.
Both are my colleagues.
- İkisi benim iş arkadaşımdır.
This clothing is my coworker's, not mine.
- Bu kıyafetler benim iş arkadaşımın, benim değil.
Tom saw Mary flirting with a coworker.
- Tom Mary'nin bir iş arkadaşıyla flört ettiğini gördü.
Tom's behaviour had very negative effects on his workmates.
- Tom'un davranışlarının onun iş arkadaşları üzerinde çok olumsuz etkileri vardı.
My boyfriend and I were workmates.
- Erkek arkadaşım ve ben iş arkadaşlarıydık.
They are collaborators.
- Onlar iş arkadaşıdırlar.