He has a good knowledge of the internal affairs of Japan.
- O, Japonya'nın içişleri hakkında iyi bir bilgiye sahip.
No country should interfere in another country's internal affairs.
- Hiçbir ülkenin başka bir ülkenin içişlerine müdahale etmemesi gerekir.
The ministry administers the internal affairs.
- Bakanlık iç işlerini yönetir.
That country intervened in the internal affairs of our nation.
- O ülke, ulusumuzun iç işlerine karıştı.